Eli kulağında savaş, Irak ve Cumhuriyet
Memleket ciddi ciddi savaşın eşiğinde. “Musul bizimdi, Kerkük bizim” retoriği eşliğinde sınıra askeri yığınak yapılıyor. Ülke içinde bombalar patlıyor, operasyon operasyon...
Memleket ciddi ciddi savaşın eşiğinde. “Musul bizimdi, Kerkük bizim” retoriği eşliğinde sınıra askeri yığınak yapılıyor. Ülke içinde bombalar patlıyor, operasyon operasyon üstüne. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Yarın uyanıp askerimizin tanklar eşliğinde komşu ülkeye daldığını görebiliriz. Bunlara dair soru sorup perde arkasını anlamak için ihtiyaç duyacağınız özgür basın ise zapturapt altına alınmakta. Hiç tesadüf değil!
***
Fırsattan istifade ‘Lozan’ı yırtıp atmış, ‘Misak-ı Milli’yi şiar edinmişken, barbarlar sürüsü IŞİD’e karşı operasyonun tezahürlerini anlamak üzere gitmiştim Bağdat’a. Beni görevlendiren gazeteme Bağdat’a ulaştıktan bir gün sonra intikam operasyonu düzenlendi. Aklım ve yüreğimin İstanbul’da kaldığı kâbus gibi bir haftanın sonunda sevgili Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ile Vakıf üyelerimiz Hakan Kara, Musa Kart,Bülent Utku, Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik ve Kitap Eki yönetmeni Turhan Günay tutuklandı. İki büyüğümüz Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya yaşlarından ötürü bırakıldılar. Yine büyüğümüz Orhan Erinç, saatlerce sorgulara alındı. Bütün bunlar akla, hafsalaya sığmayacak sebeplerle yapılıyor... Yönetici ve yazarlarımız artık açık faşizmin Silivri’deki tutsakları.
Hal böyleyken gazetemde kalan arkadaşlarımın isteğiyle onaylanmış önemli röportaj ve cepheye gitme planlarımdan vazgeçerek dönmek zorunda kaldım. İşimi yarım bıraktım. Yarın bir gazetemiz olmayabilir zira.
***
Yalan ve algı operasyonlarıyla lime lime edilen Türkiye toplumuna ‘çakal sürüsününav peşinde koşması, ele geçirdiğini parçalama hakkı’ türevi bir perspektifi zerk etmek çoktandır moda. Doğrusu benim Bağdat izlenimlerim bunlara pek uymuyor. Yaşamları yıllardır askeri maceralar ve yabancı müdahalelerle geçmiş Iraklıları, bizim Türkiye’deki halimizden çok daha ‘birlik içinde’ gördüm. Musul vilayetinin Sünni/ Şii Arap’ı, Sünni/Şii Türkmen’i, Ezidisi, Şebakı, Kakaisi, bilumum ahalilerinin temsilcileri Bağdat’ta Yeşil Bölge’de toplanıyor, IŞİD’den sonrası için seferber ediliyor. Hemen hepsi, ‘paralarını yabancı bir ülkenin ödediklerinin haricinde..’diyorlar. İma edilen şahsı arayıp röportaj sözü almam ise işe yaramadı. İşin Türkçesi ‘ekildim’.