Guadealupe Konferansı ve İran
İran’da İslam Cumhuriyeti’ndeki huzursuzluğu ‘demokrasi devrimine çevirme’ hevesleri gayet anlaşılır. Lakin bu noktada emperyalizmin rolü ihmale gelmez. ‘Emperyalizm artık değişti, zaten nedir ayol, bir grup...
İran’da İslam Cumhuriyeti’ndeki huzursuzluğu ‘demokrasi devrimine çevirme’ hevesleri gayet anlaşılır. Lakin bu noktada emperyalizmin rolü ihmale gelmez. ‘Emperyalizm artık değişti, zaten nedir ayol, bir grup anlaşamayan adam’ analizlerini bırakıp en başta tarihe bakmalı. O da bize ABD’nin şu veya bu biçimde müdahil olduğu bir kriz varsa, ‘sakınmak gerektiğini’ gösteriyor. Bizatihi İran’ın kendi tarihi ibretlik derslerle yüklü.
***
Hayır, salt İran’da petrol kaynaklarını millileştirip, gelenekçi Şii toplumunda ilerlemeci sosyal ve ekonomik reformlara soyunmuş seçilmiş Başbakanı Muhammed Musaddık’ın CIA darbesiyle devrilmesinden bahsetmiyorum. Asıl sol muhalefeti kırıp Şii ulemayı güçlendiren bu hamleden sonra ABD’nin bizzat İslamcı İran’ın yolunu açması var.
Bu açıdan Amerika’da 2016 ortalarında gizliliği kaldırılan diplomatik belgeler ve şöyle bir anılıp geçilen Guadealupe Konferansı önemli.
***
4-7 Ocak 1979’da Karayipler’de Fransa’ya bağlı Guadeloupe Adası’nda Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing’in ev sahipliğinde ABD Başkanı Jimmy Carter, Batı Almanya Şansölyesi Helmut Schmidt, Britanya Başbakanı James Callaghan’ın buluşması ‘Guadeloupe Konferansı’ diye anılır. Dünya işlerinin konuşulduğu konferansın asıl gündemi İran’daki siyasi çalkantıydı. Dört lider İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin artık kurtarılamayacağına hükmetmiş, bunun iç savaş ile Sovyet nüfuzunun artmasına yol açacağını öngörmüştü.
Konferansta Şah’ın aslında devrilmesine karar verildi ve ‘İslamcı İran’ için düğmeye basıldı. Zaten Carter yönetimi ve CIA çalışmaktaydı.
***