Kore’lerin barışı
Güney Kore’nin Devlet Başkanı Moon Jaein, kendisine NobelBarış Ödülü almasını dileyen eski mevkidaşına “Ödülü, ABD Başkanı Donald Trump alabilir. Bizim almamız gereken tek şey...
Güney Kore’nin Devlet Başkanı Moon Jaein, kendisine NobelBarış Ödülü almasını dileyen eski mevkidaşına “Ödülü, ABD Başkanı Donald Trump alabilir. Bizim almamız gereken tek şey barış” yanıtını vermiş.
Doğrusu uluslararası ilişkilerde son dönemde bir liderden işittiğim en özlü söz. Hatta ABD’nin dünyaya ‘barış ve demokrasi yayan istisnai ulus’ olma iddiasının, tek bir cümle ile üstünün çizilmesi desek yeridir.
***
Bölünmüş Kore’ler, ABD emperyalizminin sola karşı bitmeyen hırsının 21’inci yüzyıla taşınmış çatışmalardan. 1950-53 savaşından beri bir sınırın iki yanına düşmüş bir halkın onulmaz yarası. Mesele Kuzey’in ABD tehditlerine karşı kendini nükleer caydırıcılıkla savunmaya girişmesi eşliğinde bugüne geldi; ABD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan beri bölgede ‘müttefikleri koruma’ temalı askeri varlığı için gerekçe teşkil etti.
Kuzey ve Güney’in 1970’lerden itibaren başlattığı temaslar ise sonuç vermedi. 1990’larda Kuzey’i vuran kıtlık sonrası Clinton yönetiminin, nükleer programın askıya alınması karşılığı gıda ve enerji yardımından cayması; Güney’de 2000 ve 2007’de barış arzulayan liderlerin, altılı görüşme formatı ile hamleleri sonuçsuz kaldı.
***
Şimdi iki Kore’nin liderleri yine deniyor. 11 sene sonra geçen cuma tarihi bir zirve düzenlendi. Güney’in liderleri daha önce Kuzey’in başkentine gitmişti. İlk kez Kuzey’in lideri Kim Jongun sınırı aştı, Güney’in solcu lideri Moon Jaein ile kucaklaştı, 80 milyonluk bir ulus olduklarını anımsadılar. İki lider, sınır kasabası Panmonjom’da Kore Yarımadası’nın nükleer silahlardan arındırılması, barış ve birleşme hedefli deklarasyonu duyurdu. Kim, nükleer deneme tesisinin şalterini Batılıları davet ederek mayısta kapatmayı vaat etti. Korea Times’a bakılırsa her 10 Güneyliden 7’si Moon’u destekliyor, Kim’e de güveniyor.
***