Rusya ve değerler meselesi
Neoliberal dünya düzeni sarsılır, ‘ulus devlet’ fikri yine yükselişe geçerken; dönemin ‘değerler görünümünü’ geçen yazıda özetlemeye...
Neoliberal dünya düzeni sarsılır, ‘ulus devlet’ fikri yine yükselişe geçerken; dönemin ‘değerler görünümünü’ geçen yazıda özetlemeye çalışmıştım. Kimilerinin liberal demokrasiyi ‘güllük gülistanlık’ gördüğü bu dönemi gösterip, ‘karşıt’ addedilenler üzerinden kopardığı fırtına evlere şenlik.
En azından bizim coğrafyada Çin bilinmediğinden, Soğuk Savaş’ta ABD’ye karşıt hegemonya üretmiş Sovyet mirasına bakıp, Rusya’dan gitmek moda. Kimi mevzuya çifte standartlı ‘popülizm’ retoriğiyle yaklaşırken, kimi coşup işi ‘emperyalist’ hatta ‘faşist’ etiketine vardırıyor. Hatlar iyice karışıyor.
***
Rusya Federasyonu’na (RF) şu bilgiler ışığında bakalım:
• Devasa topraklar ve zengin kaynaklara sahip RF’nin nüfusu 150 milyondan az. GSYH’si İspanya düzeyinde. Farklı kökenlerden insanların yaşadığı ülkede 16 milyon Müslüman var. Ortadoğu’daki radikal İslamcı terörün enfeksiyon riski de.
• Rusya liderliği ahalisini ‘müstesna ulus’ diye sunmuyor. ‘Rus milliyetçiliğinin’ dar bir çevre dışında ırkçılıkla alakası yok.
• Dünyada klasik Marksist ‘sermaye ihracı’ kriteriyle ‘emperyalizm’ formülünü net koyamadığımız büyük sermaye gruplarının işi karıştırdığı bir mali sermaye sistemi var. Giren çıkan sermaye miktarıyla analizler yapılabilir. Ancak üç beş Rus oligarkın servetleri, yatırımları yahut yaptırımlar altında ülke dışına kaçırdıkları paralarla sağlıklı bir resim çıkmıyor. Korkut Boratav hocanın şu analizi Rusya’ya uyarlansa belki kafamız açılır. (http://sendika15.org/2015/09/cin-basa-guresiyor-nasil-korkut-boratav/) Rusya’nın yakın coğrafyasındaki mali sistemlerde nüfuz sahibi olduğu, enerjiyi araç olarak kullandığı aşikâr.