Sivil darbeci, ‘ahlaken iş göremez’
“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür”... Belki biraz bu yüzden insanlık doğru bir çizgide iyiye, güzele doğru evrilmez, evrim sürecinde çamura saplanılan dönemler olur. Misal “yönetim sistemi...
“Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür”... Belki biraz bu yüzden insanlık doğru bir çizgide iyiye, güzele doğru evrilmez, evrim sürecinde çamura saplanılan dönemler olur.
Misal “yönetim sistemi değişikliğinin” ilan edildiği şu günlere nasıl geldik? Herkesin aklına 2010’da yargının yeniden dizayn edildiği “yetmez ama evet” sloganıyla anılan referandum geliyor. “367 krizini” de, “e-muhtıra”yı da anımsayan çıkmıyor. Tıpkı 367 karambolünde 2007 Ekim’inde hiç tartışmaksızın “cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine yönelik anayasa değişikliği referandumuna”sürüklendiğimizi anımsayanın çıkmadığı gibi… O referandum sayesindedir ki, Türkiye’nin 7 Haziran’da başkanlık sistemine “kırmızı kart” göstermesine rağmen, bugün malum şahıs çıkıp “yönetim sistemimiz değiştirmiştir” buyurup anayasayı kendine uydurmaya soyunmakta. Türkiye de sistemik dönüşümlerini ya askeri yahut popülizm soslu sivil darbelerle gerçekleştiren memleket olarak tarihe geçmekte.
***
Teselli olur mu bilmem, lakin “yalnız değiliz”. Tarihi askeri darbelerden geçilmeyen Latin Amerika bunun membaı. Ders niteliğinde en yakın örnek, Peru’da AlbertoFujimori’nin “sivil darbesi”…
1980’lerin çalkantılı ortamında hiperenflasyon ve siyasi krize sürüklenmiş, Maocu Aydınlık Yol (Sendero Luminoso) ve Tupac Amaru’nun ülkenin yarısını ele geçirdiği isyanlarla baş edemeyen Peru’da, 1990’da iktidara geldi Fujimori. “Fujişok” diye anılan neoliberal programı ve Aydınlık Yol’u savaşla bitirme hedefinin önündeki engel, muhaliflerin Kongre’deki hâkimiyetiydi.