3. köprü açılıyor ama nasıl!
İki gün sonra, tarihimize Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçen Büyük Taarruz’un 94. yıldönümü. Aynı gün dosta düşmana karşı 3. köprü hizmete açılacak. Köprüye...
İki gün sonra, tarihimize Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçen Büyük Taarruz’un 94. yıldönümü. Aynı gün dosta düşmana karşı 3. köprü hizmete açılacak. Köprüye ilk “Türk İslam halifesi” unvanı da bulunan Yavuz Selim’in adı verilecek.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım’la yüz yüze görüşmesinde köprünün adının Atatürk olmasını önerdi.
Sadece Yavuz Selim adı, Alevi vatandaşlar nezdinde incitici bir tercih olduğu için değil; köprünün açılış tarihine baktığınızda da anlamlı ve onarıcı bir öneriydi.
Başbakan Yıldırım’ın “bu isim oturdu artık” diyerek öneriyi kabul etmediğini okuduk. Henüz açılışı bile yapılmayan bir köprünün ismi nasıl oturur? Tabii böyle bir şey yok. Mesele, Cumhurbaşkanı’nın rızası hilafına karar alamamak. Aslında Başbakan“oturdu” ifadesini, 3. köprünün geçiş ücretleri ya da şirkete verdikleri garantiler için kullansa, daha inandırıcı olurdu.
Dolar üzerinden
Mesela, “3. köprü geçiş ücreti 10 lira olarak belirlendi” dendiğinde, bu rakamın biz yeni belirlendiğini sanıyoruz. Halbuki gerçek farklı. Bu rakam, ta 2012 yılından beri belli. Karayolları Genel Müdürlüğü ile İçtaş-Astaldi sözleşmeyi imzaladığında, o ücret oraya 3 dolar olarak konuldu.
Malum, Yap-İşlet-Devret (YİD) sözleşmeleri toplumdan gizleniyor. Üç nedenle:
- Ücret tarifesi, inşaat başlamadan belli olduğu halde, rakamlar tartışılmıyor.
- İktidar, bunu projede sona yaklaşılırken yeni bir havadismiş gibi duyurabiliyor.
- Ücrette, dört yıl öncesine göre pragmatist bir değişiklik yapmak gerekiyorsa, onu da yapıp öyle açıklıyor.