Brexit: Avrupa’nın yeni vergisi
İngiltere’nin AB’ye “hayır” deyişi kadar önemli olan; bu “hayır”ın 43 yıl sonra ve ekonomik refahın azalacağı uyarılarına karşın gerçekleşmesidir. Britanya ile...
İngiltere’nin AB’ye “hayır” deyişi kadar önemli olan; bu “hayır”ın 43 yıl sonra ve ekonomik refahın azalacağı uyarılarına karşın gerçekleşmesidir. Britanya ile “çıkış” sözcüğünün İngilizce karşılığı exit’ten türetilmiş Brexit referandumundaki “çıkış”, tüm dünyayı yeni bir tarihsel fay hattının kıyısına getirdi.
Şimdi meseleye uzak-yakın herkes aynı konuda birleşmiş görünüyor: Büyük belirsizlik. Dünden beri en sık kullanılan sözcük bu. Yazı başlığında, bu belirsizliği analiz eden Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin raporundan esinlendim. OECD’nin nisanda yayımladığı Brexit konulu politika raporunun adı şuydu:
“Brex’in Ekonomik Sonuçları: Bir Vergilendirme Kararı.”
“Taxing”, vergilendirmeyle birlikte külfetli, zor istek anlamında da kullanılıyor. Fakat OECD’nin rapor başlığındaki kastı ister gerçek vergilendirme; ister metafor olsun, belli olan bir şey var: Kasadan dün slibi çıkmaya başlayan fatura, her geçen gün daha da uzayacak. OECD raporu, bu faturayı kalem kalem anlatıyor.
AB’ye hayır denmesi halinde, olacakları bir vergiye benzeten OECD, pek çok gösterge ve çıktıyı analiz ederek Brexit sonrası öngörüleri listeliyor. AB üyeliğinin 1973 yılından bu yana İngiltere’ye ekonomik refah sağladığı tespitiyle başlayan raporda, “Referandum sonucu henüz belirsizken bile büyüme, zayıflamaya başladı” deniliyor.
Diğer tespitlerden öne çıkanlar şöyle:
- “Çıkış”, İngiliz ekonomisinde büyük bir negatif şok yaratacak, OECD’nin geri kalanında ve özellikle Avrupa ülkelerine de ekonomik yansımaları olacak. Brexit bazı yönleriyle, “kalıcı ve giderek artan oranlı” bir vergiye dönüşecek.
- Yaşanacak şok; zamansal döngüye bağlı olarak birkaç kanalla aktarılacak
- İngiltere ekonomisi, daha sıkı finansal koşullar ve daha zayıf güven ortamı, işçi dolaşımında yaşanacak sıkıntılar ve daha yüksek ticaret engelleri ile büyük darbe alacak.