Cari fazla iyi bir şey midir?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İVME paketini açıklarken, hazirandan itibaren Türkiye’nin cari fazla vereceğini söylemiş. Ekonomiyle ilgili kavramlara herkes hakim olmayabilir...
Haliyle bu cümlenin de içinde “fazla” kelimesi geçiyor diye olumlu sanılma ihtimali mevcut. Böyle bir yanılgı olasılığına karşı, -iktisatçılar bir yana- ekonomiyi izleyen saha muhabirlerinin dağarcığında bulunan bilgiyi hatırlatalım:
Cari fazla Türkiye gibi ülkelerde küçülme, daralma ve krize işaret eder. Cari fazla vermek, o ekonomide ithalatta sorun olduğunu düşündürür.
Hele ki, ihracat kalemleriniz arasındaki bazı ürünler ara malına dayalıysa, o üretim için ihtiyaç duyulan ara malı ithalata dayalıysa ve işletme sahipleri kur artışı dolayısıyla bu ithalatı yapamıyorsa bütün bunlar; memleket sathındaki üretimin düştüğü, kepenklerin kapandığı, işsizliğin arttığı anlamına gelir.
Tuhaf olan ne biliyor musunuz?
Cari fazla verileceğini adeta müjde gibi duyuran Bakan Albayrak, aynı konuşma akışı içinde İVME paketinin ithalata bağımlı, dış açık veren sektörlere yönelik olacağını da söylüyor. Yani iyi bir şey gibi söylediği ‘cari fazla’nın aslında sorunlu bir durum olduğu açıklanan paketten de belli.
Acaba nasılsa birileri inanır diye mi düşünülüyor? Eğer böyleyse kötü. Diğer ihtimali ise aklımıza bile getirmeyelim. Çünkü o daha da kötü.