Çok önemli bir ‘sehven’
16 Nisan 2016 referandumunu şaibeli kılan tek konu, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması değildi. Halkoylamasının niteliği gereği, TERCİH mührü kullanılması gerekirken, bazı...
16 Nisan 2016 referandumunu şaibeli kılan tek konu, mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması değildi. Halkoylamasının niteliği gereği, TERCİH mührü kullanılması gerekirken, bazı sandıklarda kullanıldığı ortaya çıkan EVET mühürlü pusulaların geçerli sayılması da sorunluydu.
Bu sorunu, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven’in, değerli hocamız Prof. Dr. Emre Kongar’a gönderdiği yazılı açıklama dolayısıyla yeniden hatırladık. İsabet oldu.
Kongar’ın “yorumlarım ve sorularım yarına” notuyla köşesine aktardığı açıklama, YSK’nin anayasal nitelikli kurumsal kimliği dolayısıyla, bu ülkenin bütün yurttaşlarını ilgilendiriyor.
Önce Güven’in açıklamasında 16 Nisan referandumunda “TERCİH” mührü yerine “EVET” mührü kullanılması konusuyla ilgili bölümü aktaralım:
“Yine, Halkoylamasının başlamasından sonra bir kısım ilçe seçim kurullarından alınan bilgilerde sandık kurullarına “TERCİH” mührü yerine sehven “EVET” mührü dağıtıldığı ve bu mühürlerle oy kullandırıldığı, ayrıca bazı sandıklarda sandık kurulu mührünün oy pusulasının arka yüzü yerine ön yüzüne basıldığı, bazılarında ise arka yüzüne basılmakla birlikte ön yüzüne çıktığı bilgisinin alınması üzerine Kurulumuz; (Ek:1)
a) Oylamada kullanılan “EVET” mührünün seçmenin iradesini yansıtan işaret niteliğinde olduğu, kanunda yer alan mühürlerden biri yerine diğerinin kullanılmış olmasını seçmenin iradesini etkileyecek nitelikte görmeyerek, “EVET” mührüyle mühürlenmiş oy pusulalarını da geçerli saymıştır.”
450 bin ‘TERCİH’ mührü...