Ergene’den doğan kanser kader midir?
Son yıllarda kanser vakalarındaki artışla anılan Ergene Nehri’nin uzunluğu 283 km. Istranca’dan Saros Körfezi’ne uzanıyor. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ bu nehrin havzasında. Ve 2 bin 500’ün üzerinde fabrika bu...
Son yıllarda kanser vakalarındaki artışla anılan Ergene Nehri’nin uzunluğu 283 km.
Istranca’dan Saros Körfezi’ne uzanıyor. Edirne, Kırklareli, Tekirdağ bu nehrin havzasında. Ve 2 bin 500’ün üzerinde fabrika bu havzada plastik, deri, kozmetik, tekstil vb üretiyor.
Fabrikalar yıllardır kimyasal atıklarını Ergene’ye dökmüş. Sorumsuzca. Kimyasal atıklardaki ağır metaller suya, havaya, toprağa, tarımsal ürünlere karışıyor.
Geçen cuma yazdım. Sağlık Bakanlığı bütçeden milyonlar harcayarak kapsamlı bir bilimsel çalışma yürüttü. Ergene Havzası’ndaki üç ille birlikte Kocaeli ve Antalya’yı da içine alan beş ilde “Çevresel Faktörlerin Sağlık Üzerine Etkilerinin Değerlendirilmesi” araştırması 5 yıl sürdü.
Sağlık Bakanlığı, halk sağlığı için halkın parasıyla yaptığı çalışmanın sonuçlarını halktan gizliyor. Yetinmiyor. Projede yer almış (sonra uzaklaştırılmış), elindeki verileri halka yazı dizisiyle duyuran bir bilim insanının hapse atılması için uğraş veriyor. Bakanlık, bölgede kanser vakalarındaki artışa ışık tutacak bu verilerin yer aldığı yazı dizisi dolayısıyla suç duyurusunda bulundu.
12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Dr. Bülent Şık, 7 Şubat’ta yargılanmaya başladı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Şık’ın avukatları Can Atalay, Tora Pekin’in “derhal beraat” talebini reddetti ve davayı mayıs sonuna erteledi.