Gerçekten istemek ve “siyaset”

Üç gün geçti. Fikri sorulmadan, rızası alınmadan cemaat evinde barınmak zorunda bırakılan bir gencin yaşamına son verdiği haberi, ülkenin gündeminde. Yaşasaydı birkaç yıl sonra hepimizin...

Üç gün geçti. Fikri sorulmadan, rızası alınmadan cemaat evinde barınmak zorunda bırakılan bir gencin yaşamına son verdiği haberi, ülkenin gündeminde. Yaşasaydı birkaç yıl sonra hepimizin canını emanet edeceği bir mesleğin eğitimi alıyordu. Enes’in, yaşadıklarını bu kadar güçlü, anlaşılır ifadelerle anlatırken; kendisini o karanlık evden ve o evin temsil ettiği dünyadan çekip çıkaracak bir eli göremediği için bunca sıkışmış oluşu, hissettiğimiz ortak sorumluluğu ağırlaştırıyor.

Üç gün geçti ve okuduğunuz yazı yazılırken, henüz Enes’in ölümüyle ilgili başlatılmış bir adli soruşturma yoktu. Bu ülkede yaşayan milyonlarca insan, kendisine zorla yaşatılan kuşatılmışlığı, dinci baskıya dayanamayan gencin sorumluluğunu yüreğinin ta ortasında hissederken, koca ülkede üç gündür bu ölüme dair bir resmi işlem başlatılmadı.

Pardon başlatıldı ama tersinden. Elazığ Valiliği, kentte 15 gün süreyle eylem ve etkinlikleri yasakladı. Haberlere erişim engeli getirildi. Haberi yazan Günışığı gazetesi muhabiri Faik Akgün’ün görevine son verildi. (Fırat Fıstık’ın Gerçek Gündem’deki haberi.)

Bu tablo bize tarikat-cemaat gerçeği hakkında yeterince fikir veriyor.

YURT...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 366 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 213 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 275 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 395 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 239 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar