Hakimler cinayeti önleyebilir
‘Ölmek istemiyorum’ çığlığı, ne kulağımızdan gidiyor ne de gözümüzün önünden. Emine Bulut, boşandığı erkek tarafından vahşice katledildi. 10 yaşındaki bir çocuk annesinin öldürülüşüne tanık oldu.
O videoyu çekmeye harcanan enerji ilk yardıma yönelse, Emine Bulut’un belki de yaşayacağını düşünenler haklı olabilir.
Yine de gerçek değişmiyor. Yaşadığımız ülkede erkeklerin kadın öldürme “rahatlığı”nı, o rahatlığın cinayete uzanan yolda tehdit, şantaj aşamalarından sorunsuzca geçtiğini, tüm bu “konforu” var eden özgüvenin erkeklere sistem tarafından taammüden hazırlanıp sunulduğu gerçeğini.
İstanbul Sözleşmesi uygulanmıyor
Her gün her saat havasıyla zehirlendiğimiz kokuşmuş sistem: Hani “kravata indirim”de özetlenen; erkeği, erkek olma “hallerini” rolünü gözeten adalet, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını isteyen zihniyet. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını isteyen zihniyete dikkatli bakın: Gösteri zamanlarında kadına “süs”, “baş tacı” yahut “emanet” diyen herkesi topluca orada bulabilirsiniz.
O zihniyetin riyakarlığı, demokratik protesto hakkını kullanan kadınlar işkenceyle gözaltına alındığında sessiz kalışlarından bilinir.