Hesabı kim nasıl verecek?
Konuya doğrudan gireceğim. Merkez Bankası, TL’nin değer kaybetmesini gün boyu seyredip akşam müdahale etti. Bu gecikme geçiştirilemez. Bir gün içinde TL’nin dolar karşısında günde 20 kuruştan fazla...
Konuya doğrudan gireceğim.
Merkez Bankası, TL’nin değer kaybetmesini gün boyu seyredip akşam müdahale etti. Bu gecikme geçiştirilemez.
Bir gün içinde TL’nin dolar karşısında günde 20 kuruştan fazla değer kaybetmesi, yakın gelecekte gerçekleşecek yüz binlerce sofradan yemek eksilmesi, işten çıkarmalar, dükkânlara kilit vurmanın önünü açarken, “birileri”nin oturduğu yerde haksız kazanç sağlamasına yol açtı.
Milyonların geliri azalırken, cebimizden, maaşlarımızdan geleceğimiz çalınırken o “birileri” zengin oldu. Servetlerine servet kattı.
Çok önemli bir iş yaptıkları için üst düzey yöneticileri yüksek maaşlar alan, standartların çok üzerinde sağlık ve yaşam güvenceleri bulunan Merkez Bankası’nın, 23 Mayıs günü sağlanmış haksız kazançlardan dolaylı/dolaysız sorumlu olmadığını söyleyebilir miyiz?
Merkez Bankası kararlıymış
Merkez Bankası’nın (Para Politikası Kurulu) aylar önce yapması gereken müdahaleyi, beklenen etkinin görülmesinin imkânsızlaştığı kâbus dolu bir günün akşamında yaptıktan sonraki açıklaması ise evlere şenlik!
Temel görevi fiyat istikrarını sağlamak; daha açık anlatımla para politikası araçlarını kullanarak enflasyonu düşürmek olan Merkez Bankası, sanki görevini zamanında ve eksiksiz yapmış gibi, ne diyor bakın:
“Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir.”
Merkez Bankası, elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecekmiş.