IMF yolsuzluğun şiddetini ölçecek
CHP’nin İYİ Parti hamlesi, siyasette eylemsellik ile süreç yönetiminin, toplumların kaderinde oynadığı yaşamsal rolü bir kez daha vurguladı. Ankara’da siyaset denkleminin sil baştan değiştiği 22 Nisan...
CHP’nin İYİ Parti hamlesi, siyasette eylemsellik ile süreç yönetiminin, toplumların kaderinde oynadığı yaşamsal rolü bir kez daha vurguladı. Ankara’da siyaset denkleminin sil baştan değiştiği 22 Nisan 2018’de, Washington’da da Türkiye’yi ilgilendiren bir gelişme yaşandı. Geleneksel İlkbahar Toplantıları dolayısıyla zaten hareketli günler geçiren IMF, bir süredir üzerinde çalıştığı “yolsuzlukla mücadele” konulu Politika Belgesi’ni duyurdu. 61 sayfalık yeni politika belgesinde IMF; yolsuzlukla mücadeleye daha özel ve bugüne kadar olduğundan daha geniş odaklanılması zamanının geldiğini anons ediyor.
Yolsuzlukla Mücadele Politika Belgesi, küresel sermaye ilişkileri sürecinde yeni bir döneme girdiğimizi ve aynı zamanda IMF’nin de üye ülkelerle ilişkilerini ve ilişki süreçlerini farklı bir zemine taşıyacağını haber veriyor. IMF Başkanı Christine Lagard, belgenin duyurulduğu günün içinde “Yolsuzluğu Frenleyerek Güven İnşası” konulu panelde konuştu. Ve IMF blogunda, ne yapmak istediklerini anlatan bir makale yayımladı. Lagarde, özellikle son birkaç yıldır kamuda artan bir güvensizlik yaşandığını, bunu besleyen en önemli faktörün de “gelirleri zayıflatıp kamu harcamalarının verimsizliğini azaltan” yolsuzluk olduğunu söylüyor. Makalede dikkat çeken diğer ifade ise şu:
“Yolsuzlukla elde edilen fonlar, genellikle ülke dışında, çoğunlukla büyük başkentlerin finans sektörlerinde saklanır. Yurtiçindeki ‘temiz eller’in, yurtdışında ‘kirli eller’e dönüşmesi epeyce olası bir durumdur.”
Yolsuzluk büyümeyi baltalıyor
IMF’nin politika belgesi, yolsuzluğun “yönetişim zayıflıklarından” kaynaklandığı tezine dayanıyor. Bu yanıyla belge aslında “ilk” değil; 1997’de çıkarılan ilk “rehber”in genişletilerek gözden geçirilmiş hali olduğu belirtiliyor. Ancak Başkan Lagarde makalesinde bir özeleştiri yaparak şöyle demiş: “İlkeler isabetli olsa da uygulamamız çok düzenli olmadı. Benzer eylemleri üyelere aynı standartta uygulamadık. Analizlerimiz de çoğu kez açıklıktan yoksundu.”