Lanetlemeyin, engelleyin artık
Bir çocuk. 12-14 yaş aralığında. Bir kına gecesi, sokak ortası. Üzerine sarılmış patlayıcının pimini çekiyor. Çocuk parçalanarak patlıyor. Onunla birlikte düğündeki onlarca...
Bir çocuk. 12-14 yaş aralığında. Bir kına gecesi, sokak ortası. Üzerine sarılmış patlayıcının pimini çekiyor. Çocuk parçalanarak patlıyor. Onunla birlikte düğündeki onlarca çocuk. Havaya uçuyor, bedenleri paramparça oluyor. On saniye önce dokunduğu, elini tuttuğu çocuklarının, yaşarken kıyamadığı bedeninin parçaları sokağa yere yapışmış.
İnsanın masa başında, eli ayağı birbirine dolanmadan, yanlış tuşlara basmadan, şu sözcükleri yan yana dizmesi bunca zorken, dört evladını birden aynı dakikada, aynı vahşet sonucu kaybetmiş bir annenin ıstırabını anlamak imkânsızdır.
İmkânsız olmayan ise bu satırlar yazılırken, siz bu cümleleri okurken barbarların sıradaki saldırıya hazırlandığını bilmektir.
İradesi sakatlanan, sonucu geçersiz kılınan 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşadığımız Suruç Katliamı’ndan bu yana iflah olmadı bu ülke.
O tarihten beri IŞİD imzalı canlı bomba saldırılarını hatırlayın.
İstanbul, Ankara, Bursa, Gaziantep’deki sayıları onun üzerine çıkan katliamlarda ölenleri, ömrün baharında biten hayatları, kan içinde kalan sokakları, genzimizi tıkayan yanmış vücut ve kan kokularını, kimsenin istifa etmediğini ve IŞİD’in hiçbirini üstlenmediğini hatırlayın.
Ve sonra düşünün bir kez, hangisinde yarıştırılan lanet demeçlerinin bir sonrakini engellediğini.
Şehir merkezlerinde burnumuzda kan kokuları, bundan daha kötüsü olmaz dediğimiz ne varsa hep daha kötüsü oldu.
***
AKP iktidarının, “IŞİD’e kıyamamak” gibi bir derdi olduğu müddetçe, daha kötülerin sonu gelmeyecek.