Ne güvenliyiz ne güvensiz
OECD (Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) medya ve araştırmacı gazetecilerin, rüşvet başta olmak üzere yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılmasında kritik bir rol...
OECD (Uluslararası Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü) medya ve araştırmacı gazetecilerin, rüşvet başta olmak üzere yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılmasında kritik bir rol oynadığından hareketle bir anket düzenledi. Anket yolsuzluk alanındaki gazetecilik faaliyetlerinin, kamunun dikkatine sunulması dolayısıyla değerli olduğu esasına dayanıyor. Geçen yıl (2017) OECD’de uzman bir ekibin, 43 ülkeden, 101 araştırmacı gazeteci arasında yaptığı anket, yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılma öyküleri ve söz konusu gazetecilik faaliyeti, kolluk güçleri ile adli makamlar arasındaki etkileşime dair kayda değer verileri sergiledi. Paris’te bir dizi tematik toplantılarla devam eden “Yolsuzluk Karşıtı Küresel Entegrasyon Forumu” dolayısıyla yayımlanan anket sonuçlarından özet bir değerlendirme derledik:
-YOLSUZLUĞUN TİPİ: Ankete katılan gazeteciler, çalıştıkları dosyaların yüzde 23’ünün pasif, yüzde 21’inin aktif yolsuzluk olduğunu bildirdi. Pasif yolsuzluk, rüşvetin bir kamu görevlisi tarafından talep edilmesini; aktif yolsuzluk ise birey ya da kurumlarca rüşvetin kamu görevlisine teklif edilmesini tanımlıyor.
Dünyanın dört bir yanında görev yapan araştırmacı gazetecilerin yüzde 19’unun çalıştığı dosyalar yerel yöneticilerin yolsuzlukları üzerine.
-Yabancı kamu görevlilerinin çokuluslu işlerde karıştığı rüşvet olayları yüzde 18 ile dördüncü, özelden özele denebilecek iş dünyasi arasındaki rüşvet olayları ise yüzde 12 oranıyla beşinci sırada yer aldı.
-İHBARLAR İLK SIRA: Gazeteci açısından yolsuzluk dosyalarının kaynak sıralamasında “ihbarlar” yüzde 35 oranıyla ilk sırada.
Bunu yüzde 23 ile diğer ülkelerdeki meslektaşlarla işbirliği, yüzde 18 ile sivil toplum, yüzde 16 ile kamusal nitelikli açık kaynaklar izliyor.