O mermi hepimize
Önce gazeteciliğin temel kuralı 5N1K’yi uygulayalım. Kim: Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Ne: Mermili saldırı.Neden: Şehit cenazesi törenine katıldığı...
Önce gazeteciliğin temel kuralı 5N1K’yi uygulayalım.
Kim: Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu.
Ne: Mermili saldırı.
Neden: Şehit cenazesi törenine katıldığı için.
Ne zaman: Cenaze namazı başlamadan az önce.
Nerede: Camide.
Nasıl: Başbakan’la konuştuktan hemen sonra ve polislerin gözü önünde.
***
Şimdi haberi açalım:
Kılıçdaroğlu’nun ayağının dibine atılan mermi kime?
Hepimize.
Hepimiz?
Sadece CHP’ye oy vermiş 12.5 milyon kişiyi değil; nicelik ve nitelik olarak bu zemini aşan bir kitle.
Neden?
Çünkü o merminin hedefi, AKP rejiminin, hezimetine fatura adresi olarak seçtiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değil sadece. Gericiliğe, çocukların, gençlerin öldürülmesine, istismar edilmesine, şehirlerinin yıkılmasına, ilçelerinin talan edilip ranta açılmasına, işkenceye, gözaltında kayıplara, kadının özel yaşamına fütursuzca dalınmasına, her türlü faşizan yönetim anlayışına itiraz eden, hukuk devletini savunan, sebepsiz zenginleşmeye karşı duran herkes.
***
O mermiyi, cami avlusunda, o mermiyi Başbakan’la fısıldaştıktan sonra, o mermiyi polislerin gözünün önünde ana muhalefet liderine atan ve şu an aramızda dolaşan “muhterem”, bize çok şey anlatıyor.
Bak arkamda başbakan, önümde yığınla polis varken yapıyorum bunu diyor.
Bak bugün bu mermiyi elimle atarım, yarın ne olur bilemem diyor.
Bak, Kılıçdaroğlu’nun o gece TV’deki cümlesi tam olarak “Biz hapiste hasta yatanPKK’liye de gittik, DHKP-C’liye de, İslami kesimden mahkûmlara da gittik” ama o ifade nasılsa, sadece “PKK’liye gittik” diye pazarlandı billbordlarda geceden sabaha kadar.