Ortada bir YSK kararı yok

Pazar günü sahadaydım. Ankara Barosu’nun “Her Okula Bir Avukat” projesine katılıp gönüllü müşahitlik üstlenen genç arkadaşlara eşlik ettim. Onları izledim. Sabahın 6’sından gece...

Pazar günü sahadaydım.

Ankara Barosu’nun “Her Okula Bir

Avukat” projesine katılıp gönüllü müşahitlik üstlenen genç arkadaşlara eşlik ettim.

Onları izledim.

Sabahın 6’sından gece geç saatlere dek dere tepe dolaşıp, oy kullanma, sayım, döküm işlemlerini takip ederek ıslak imzalı tutanak almaya çabaladılar. 
Ankara’nın özellikle “içeride” kalmış köylerinde, sahipsiz bırakılmış sandık kurullarını görmek düşündürücüydü. Bazı noktalarda, ana muhalefet partisinden bırakın müşadihi (gözlemci), sandık kurulunda yer alması gereken yasal üyesi bile yer almıyordu.

(Seçim Kanunu’na göre sandık kurulu yedi kişiden oluşuyor, ancak görev yapabilmesi için 4 kişinin bulunması yeterli sayılıyor.)

Akşam olup sonuçlar açıklandığında, biri şöyle dedi:

“Çocukken bir defa bile seçim akşamlarında mutlu yattığımı hatırlamıyorum. Babamı hep televizyon karşısında kahrolurken izledim. Bu kez sonuç değişir diye görev aldım, yine olmadı.”

Üzgündü. Ona anne babamın, 1980 darbesinin karanlığı, baskıları sürerken halkoyuna sunulan 82 Anayasası referandumunda, “hayır” oyu kullandıklarını ve bunu bilmenin benim için çok önemli olduğunu söyledim.

“Yarın da çocukların, bunca baskı altında dayatılan hukuksuzluğa, adaletsizliğe boyun eğmediğin için seninle gurur duyacak” dedim. Yüzü aydınlanır gibi oldu. 
Hiç unutmayın. Hiç unutulmasın.

Doğru yerde durmanın cesaret sayıldığı bu çağda tam 23.5 milyon kişi “hayır” dedi. 
 
Karar değil emrivaki

Peki yüzde 51 “evet”?

OHAL rejimi altında, cezaevleri tıka basa doldurulmuş, işkence meşrulaşmış, hayır diyenin gözdağıyla, dayakla yıldırıldığı, devlet olanaklarının propaganda için tepe tepe kullanıldığı eşitsiz kampanya yetmiyormuş gibi seçim günü bir de YSK devreye sokularak...

YSK kararı demedim. Ortada bir karar yok çünkü. Sadece yapılmış bir duyuru var.

YSK Başkanı Sadi Güven, ikna edici bir netlikte konuşmuyor. Neden mi?

Evet; YSK kayıtlarındaki son karar olarak görünen 559 sayılı karar, Başkan

Güven, başkanvekili ve 9 üye olmak üzere 11 kişinin imzasını taşıyor.

Evet, iki sayfalık bu kararda oy pusulalarıyla ilgili pek çok şey anlatılıyor.

Ama anlatılanlar arasında “sandık kurulu mührü taşımayan pusula ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılacağı” ibaresi yok.

Kararın hiçbir yerinde hem de bu ifade geçmiyor.

Acaba neden? Başkan Güven dışındaki üyeler bu karara imza atmak istememiş olabilir mi? 

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 366 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 213 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 275 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 395 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 239 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar