Osmanlı mirasından TVF’ye

Ülkenin, -kimilerinin- torunu olmakla övündüğü Osmanlı’dan miras en köklü bankası Ziraat artık Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) malı. 154 yıl önce “Ezilen çiftçilerin dertlerine çare...

Ülkenin, -kimilerinin- torunu olmakla övündüğü Osmanlı’dan miras en köklü bankası Ziraat artık Türkiye Varlık Fonu’nun (TVF) malı.

154 yıl önce “Ezilen çiftçilerin dertlerine çare bulunabilmesi” (kendi sayfasından alıntı) amacıyla kurulan Ziraat, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattı sürecinde kurulan BOTAŞ, yılbaşı ikramiyesi tadında ocakta devredilen Milli Piyango, daha niceleri de beş buçuk ay önce kurulan TVF marifetiyle “kâğıt” olacakları günü beklemeye başladı. Kâğıttan kastım “seküritizasyon” dedikleri, menkul kıymet haline getirilmesi.

Düne kadar BDDK ve Sayıştay denetiminde olan Ziraat Bankası, Başbakan’a bağlı çalışan ve bundan böyle -o da muhalefet milletvekillerinin zoruyla- konulmuş “bağımsız denetim”e mi tabi olacak?

TVF’yi kuran yasanın zamanlama ve usulü, son kararların öncü sinyaliydi. Adamakıllı işleyen bir yasama gücünün varlığında, kanun tasarısı olarak (yani görüşler, müzakereler, etki analizlerinin ardından) gelmesi gerekecek önemdeki bu yapı, talimat üzere olduğu aşikâr 16 iktidar milletvekilinin imzasıyla “teklif” olarak gelmişti.

AKP iktidarında Meclis’e gelen “teklif”ler, hep acil ihtiyaç ve hız anlamına geldi. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL rejiminin ilk sıralardaki önemli yasalarından biri olan TVF’nin teklif olarak gelişi de böylesi bir aciliyet arayışının sonucuydu. Ve nitekim bu arayış, teklifin gerekçesinde şöyle özetleniyordu: “Otoyollar, Kanal İstanbul, üçüncü köprü ve havalimanı, nükleer santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu arttırılmadan finansman sağlanması.”

Varlık fonları, geleneksel olarak bizim gibi yüz milyarlarca dolar borcu, cari açığı olan ekonomilerce değil, nakit fazlası olan ülkelerce kuruluyor. TVF sürecinde dört yazı yazdım. Bizatihi yasanın kendi gerekçesinde çocuklarımızın geleceğinin rehnedileceği o günden belliydi. Bu Fon’un her fırsatta “devletin cebinden bir kuruş çıkmayacağı” söylenegelen büyük altyapı projelerine finansman sağlanmak üzere kurulduğunu bir daha not düşelim.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin rüşvet karnesi 02 Kasım 2022 | 366 Okunma Merkez Bankası Hazine ve Maliye’ye mi tabi olacak? 31 Ekim 2022 | 213 Okunma KKM tartışması büyüyor 28 Ekim 2022 | 275 Okunma ‘Muhalif gazetecilere davet’ meselesi 26 Ekim 2022 | 395 Okunma ‘Kanunları kimler yapar’ 24 Ekim 2022 | 239 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar