Restorasyon: Kimin için?
Nasıl bu topraklarda yaşamak, bütün kirli provokasyonlarda bize, “Kimin işine yarıyor?” sorusunu sormayı öğrettiyse; şimdi aynı soruyu, pat diye dolaşıma sokulan yeni kavramlarda sormamız gerekiyor. 7...
Nasıl bu topraklarda yaşamak, bütün kirli provokasyonlarda bize, “Kimin işine yarıyor?” sorusunu sormayı öğrettiyse; şimdi aynı soruyu, pat diye dolaşıma sokulan yeni kavramlarda sormamız gerekiyor.
7 Haziran akşamıyla birlikte, her biri ayrı ayrı sindirme, gözdağı amacı güden bir sürü berbat kavram, son kullanma tarihini doldurdu.
Artık, ne “darbecilik”ten bahseden var, ne “algı operasyonu”ndan.
Ne lobi lafını ağzına alan kaldı, ne de “Haçlı ittifakı”nı.
Bahsettiklerinde, korkutmak şöyle dursun, gülünç olacaklarını bildikleri için değil sadece.
Dolaşımdan düşen kavramlar, nasıl bir gücün eksilişini anlatıyorsa, yenilerinin dolaşıma girme hızı da onu dolaşıma sokanın gücünü yansıttığından aynı zamanda.
***
Şimdi günde beş posta, hepimizin başından aşağıya restorasyon ve normalleşme kelimeleri boca ediliyor.
Bugün, restorasyon ve normalleşmeyi kimlerin ısrarla ve hakiki anlamlarını perdeleyerek kullandığına bakarsanız, kimlerin işine yarayacağını gayet açık görürsünüz.
Bu kez, sermayeden siyasete doğru dolaşıma sokulup, kitleler nezdinde rıza üretmeyi hedefleyen bu kavramların tek muradı var:
AKP ile “büyük koalisyon”a meşruiyet kazandırmak.