TÜRGEV tahsislerinin gölgesi
Gün geçmiyor ki, üzerinde hepimizin hakkı bulunan bir Hazine arazisinin, düşük bedelle TÜRGEV’e devredildiğini duymayalım. Ve tabii ki Ankara, fena halde hükümet formüllerine...
Gün geçmiyor ki, üzerinde hepimizin hakkı bulunan bir
Hazine arazisinin, düşük bedelle TÜRGEV’e devredildiğini duymayalım.
Ve tabii ki Ankara, fena halde hükümet formüllerine dalmışken, “büyük saat”çalışıyor. Türkiye’nin dört bir yanından TÜRGEV’e Hazine arazisi yağmaya devam ediyor.
Gerçek gazetecilik çabasıyla ulaşılan sonuçlar, buzdağının yalnızca görünen yüzünü yansıtıyor.
Son olarak gazetemizde Canan Coşkun, 606 milyon TL değerindeki 779dönüm arazinin TÜRGEV’e 3 milyon TL karşılığında 30 yıllığına tahsis edildiğini yazmıştı.
Dünkü Taraf gazetesinde Çanakkale 18Mart Üniversitesi sınırları içindeki 18 bin 438 metrekarelik alanın TÜRGEV’e tahsis edildiğini okuduk.
Habere göre, yurt yeri için devlete aylık 3 bin 500 TL kira bedeli takdir edilmişti.
O da 30 yıl üzerinden hesapladığında 1 milyon 260 bin TL yapıyor.
***
TÜRGEV’in taşınmaz ediniminde, ana aktör Maliye Bakanlığı olduğu için; arazinin nerede olduğu, büyüklüğü, kimin kullandığının bir önemi yok.
Nasıl olsa TÜRGEV, Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çıkarılan bir Bakanlar Kurulu kararıyla “vergi muafiyeti kapsamına” alınmış.
Nasıl olsa, Meclis tam kapanacakken bir sabaha karşı TÜRGEV’e üniversite kurma izni de verilmiş.
Nasıl olsa Hazine arazileri üzerinde Maliye’nin “irtifak hakkı” tesis etme yetkisi var. Yasal çerçeve çoktan oluşturulduğu için TÜRGEV’in talep etmesi yeterli.
Ondan sonrası, Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün çalışması ve Bakan onayına kalmış.