Tutuklu savcıya oy kullandırmamak
Türkiye’nin dört bir yanından mektuplar alıyorum. Aralıksız 10 aydır iddianame yazılmadan cezaevinde tutulan hâkim ve savcılardan geliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından seri gözaltı, tutuklama ve ihraçlara...
Türkiye’nin dört bir yanından mektuplar alıyorum.
Aralıksız 10 aydır iddianame yazılmadan cezaevinde tutulan hâkim ve savcılardan geliyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından seri gözaltı, tutuklama ve ihraçlara muhatap olmuş yargı mensuplarından yani.
Ortak özellikleri: Tamamının kıdemi 10 yılın üzerinde. Mektup Okuma Komisyonu’nun “Görüldü” damgasını taşısa da adı ve cezaevi bende saklı bir mektuptan söz edeceğim şimdi.
Tutukluluğunun 10. ayını, üçüncü cezaevinde geçiren bir savcıdan geliyor. Kıdemi 17 yıl. Darbe girişiminin hemen ertesinde gözaltına alınıp sorgusunu yapan Sulh Ceza Hâkimi’nce serbest bırakılmış. Ama aynı gün Sulh Ceza Hâkimi değiştirilmiş. Ve kendisini serbest bırakan hâkimin yerine atanan hâkim tarafından tutuklanmış.
Aşağıdaki alıntılar mektubundan:
Yerde yatan savcılar
- 800 kişilik cezaevinde 1500 kişi kalıyor. Aşırı kalabalıktan dolayı temel ihtiyaçlar karşılanamıyor.
- Yerde yatma, yeterli sıcak su bulamama, doktora sevk konularında sorunlar yaşanıyor.
- Bu sorunlarımızı dinleyecek etkili bir merci yok. 10 aydır ne bağımsız denetim kurumlarının ve yetkililerin ziyaretini görmediğim gibi, cezaevinden sorumlu savcılara ulaşma ve yazdıklarımıza cevap alabilme şansına sahip değiliz.
Oy kullandırmama hilesi
16 Nisan’da, cezaevinde 68 kişinin oy kullanamadığını, bunun da “sinsi bir seçim hilesi olduğunu” aktaran savcı okurum, oy kullandırmama “hilesini” şöyle aktarıyor: