Zararın neresinden dönersek kârdır...
Tv100 Gazetesi Yazarı Cihat Yaycı'nın bugünkü (01.12.2022)''Zararın neresinden dönersek kârdır...'' başlıklı yazısı.
Malum, uluslararası ilişkilerin temel prensiplerinden biri “devletlerin kalıcı dostluk ve düşmanlıkları yoktur, ancak çıkarları vardır” şeklinde özetlenebilen ilkedir.
Yani, devletler diğer devletlerle ilişki kurarken ideoloji, din, ırk gibi hususları değil, hak ve çıkarlarını esas alır.
Dolayısıyla, devletler çıkarları gerektirdiğinde veya ortaklaştığında dost, çıkarları çatıştığında ise birbirleri ile mücadele ederler, hatta düşman olabilirler.
DEVLETLER HAK VE ÇIKARLARINI GÖZETİR…
Yani bazı istisnalar hariç, çıkarlarınız doğrultusunda dost veya düşman olursunuz. Karşılıklı mücadele ettiğinizde, çatıştığınızda ya da iş birliği yaptığınızda aslında hedefiniz devletinizin çıkarını, haklarını korumak, geliştirmek, gerçekleştirmek veya elde etmektir.
Dolayısıyla, devleti yönetenlere diğer devletlerle ilişkilere ilişkin sorulması gereken soru; çatışarak, mücadele ederek ya da dostluk, iş birliği yaparak ne elde ettiğimiz ya da edeceğimizdir.
Elbette hiçbir devlet çıkarına zarar verilmesine, haklarına tecavüz edilmesine izin vermez, vermemelidir.
Unutulmaması gereken hayati bir çıkar da güvenlik ihtiyacıdır. Devletler asla güvenlik ihtiyaçlarını göz ardı edemez.
MISIR İLE TARİHİ DOSTLUK VE AKRABALIK BAĞLARIMIZ VARDIR
Mısır ile Türkiye arasında köklü tarihsel, sosyal, kültürel bağların yanısıra akrabalık bağları da mevcuttur.
Bizim Mısır halkı ile Memlükler, Selçuklular ve Osmanlılar'dan kaynaklanan akrabalık bağlarımız vardır.
Bu bağların göz ardı edilmesi ya da koparılması her iki halkın da çıkarına değildi ve olmamıştır. Türkiye ile ilişkileri bozulan Mısır, Yunanistan ile iş birliği yapmıştır. Yunanistan, aslında Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerinin bozulmasından istifade etmiştir.
Senelerdir, özellikle bizim MAVİ VATAN’IMIZIN Doğu Akdeniz parçası için, Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesinin önemli ve gerekli olduğunu ısrarla ifade etmiştim. Mısır ile ilişkilerin kötü olmasının Mısır’ın Yunanistan’a yaklaşmasına sebep olduğunu, Yunanistan’ın da bunu istismar ederek Türkiye karşıtı bir cephe kurduğunu dile getirmiştim. Türkiye karşıtı bu cephenin kurulması, bizim Mısır ile tarihi dostluk ve kardeşlik bağlarımıza ve çıkarlarımıza tamamen ters düşmektedir.
Türkiye’nin Mısır ile ilişkilerinin kötü olması, Yunanistan ile Mısır’ın ilişkilerinin gelişmesi Türkiye’nin asla çıkarına olmadığına gibi eşyanın da tabiatına aykırıdır. Yunanistan yalnızca kendi çıkarlarının peşinde olan, sözde iş birliklerinden de hedefi sadece kendi hedeflerini elde etmek olan, kapasitesini aşan yayılmacı anlayışa sahip, bu hedeflerine ulaşmak için de sürekli başkalarının himayesinde olmayı huy edinmiş, olgunlaşamamış bir devlettir.
Bugün Doğu Akdeniz’de Mısır ile ilişkilerimizin düzeltilmesi karşılıklı çıkarlarımızın gereğidir.
YUNANİSTAN MISIR İLE İLİŞKİLERİMİZİN DÜZELMESİNİ ASLA İSTEMİYOR
Nihayet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 21 Kasım 2022’de Katar’da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi ile el sıkıştı. Yunanistan Dışişleri Bakanı ise hemen ertesi gün, 22 Kasım 2022’de, apar topar Mısır’a gitti. Yani Yunanistan, Mısır ile ilişkilerimizin düzelmesini asla istemiyor. Bu bile Mısır ile ilişkilerimizin neden gelişmesi gerektiğine dair basit bir göstergedir.