Sağlık konusunda iki önemli sorun! SMA hastaları ve sağlık dolandırıcıları
Özellikle koronavirüs salgınının başladığı andan itibaren toplumda sağlık ve hijyen açısından bir bilinç oluştuğunu ve bu bilincin oluşmasına çok sevindiğimi söyleyebilirim. Fakat...
Özellikle koronavirüs salgınının başladığı andan itibaren toplumda sağlık ve hijyen açısından bir bilinç oluştuğunu ve bu bilincin oluşmasına çok sevindiğimi söyleyebilirim. Fakat toplumsal anlamda oluşan bu bilincin dışında iki konuda uyarı ve çağrı yapmam gerekiyor.
Birinci konu sağlık alanındaki dolandırıcılar.
Kitabın ortasından konuşmak gerekirse bu ülkede din ve sağlık söz konusu olunca akan sular duruyor. Bu durum bazı suiistimallere de kapı aralıyor. Dini kullanan bazı tarikatların ve cemaatlerin neler yaptıkları ortada. FETÖ bu durumun en net örneğiyken son yaşanan Adnan Oktar ve Uşşaki Tarikatı olayları da durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Tıpkı dini kullananlar ve bunun üzerinden rant elde edenler gibi sağlık alanı da bu tip yalancı, sahtekar ve dolandırıcılarla doldu taştı. Hemen hemen her gün televizyonlarda çıkan doğal ürünler, kapsüller, haplar, kremler veya envai çeşit saçma sapan ürünlerle insanları kandıran onlarca firma var. Üstelik bu firmaların dolandırma taktikleri de günden güne değişiyor. RTÜK, bu firmaların reklamlarını yayınlayan kanallara para ve kapatma cezaları verseler de bu şirketler cezaları ödemeyi de göze almış durumda.
Kim onlara bakıp ilaç sipariş eder ki, hangi enayi bunlara kanar ki demeyin. Özellikle Anadolu’nun kırsal kesimlerindeki saf insanlar bu reklamlardaki çok konuşan bilmiş tipleri kendileri gibi saf ve temiz sandıkları için bu tongaya gelebiliyorlar. Yani olan yine garibana oluyor. Sırtındaki ağrıdan mustarip olan birisi bu sözümona ilaçlardan medet umuyor ve sipariş veriyor. Fakat gelen kutuda o ilaçtan eser yok. Tutun ki ilaç gönderiliyor ama bu kez de işe yaramadığını anlıyor. Ama iş işten geçmiş oluyor. Şikayet etmek için telefonu eline aldığında ise muhatap olacak kimseyi bulamıyor.
Şimdi bundan daha beter bir örnek vereceğim. Geçtiğimiz aylarda senelik iznimi kullanmak için güzel memleketim Adıyaman Besni’ye gittim. Ve orada “10 dakikada Check Up yapıyorum” diyerek insanlardan para alındığını duydum. İşin aslı astarı nedir diye araştırmaya başladığımda ise sinir krizi geçirdim. Çünkü yapılan şey ne insani ne de hukuki olarak kabul edilecek bir şey değildi.