Hareket’in 80. yılı…
İnsanlık bugünden ziyade yarının endişesile yaşıyor. Halinden ziyade âkıbetini düşünüyor. Hâl, akıbetimizin facialı rolüne bizi hazırlayan bir istirahat devresini andırıyor. ...
İnsanlık bugünden ziyade yarının endişesile yaşıyor. Halinden ziyade âkıbetini düşünüyor. Hâl, akıbetimizin facialı rolüne bizi hazırlayan bir istirahat devresini andırıyor. İnsanlık her zaman ya mukadderini yaratmak için yorucu mücadele içindedir, ya da buna hazırlık yapmaktadır. Herhalde her yaşayış insanlığın âkıbetine adanmış bir yaşayıştır. ” 80 yıl önce bugünlerde kendinden kapaklı, 32 sayfalık gösterişsiz bir dergi yayınlanmaya başlandı. Sade görünümlü kapakta büyücek harflerle Hareket yazısı, altında “fikir sanat” (sonradan “ahlâk” da eklenecek) ibaresi, yayın tarihini belirten “Şubat 1939” ve sayıyı ifade eden “1” rakamı olan bu derginin “Rönesans Hareketleri” başlıklı ilk yazısı bu cümlelerle başlıyordu. Acaba o günün şartlarında İzmir’de yayınlanıyor görünen, fakat İstanbul’da basılan bu dergi ne ölçüde dağıtılmış ve okuyucuda nasıl bir tesir uyandırmıştı? Bunun derginin “sahibi ve umumî neşriyat müdürü” olarak görünen Nureddin Topçu’yu, mizacı dikkate alınırsa, çok fazla ilgilendirmediğini söyleyebiliriz. *** Nureddin Topçu bu dergiyi yayınladığında 30 yaşında idi. Felsefe doktorası yaptığı Fransa’dan 1934’te döndükten sonra Darülfünun kapatılıp Üniversite’nin kurulduğu bu yıl ülkemizde felsefe alanında doktora yapan iki ilim adamından biri olmasına rağmen üniversite dışında tutulup 1935’te Galatasaray Lisesi’ne muallim olarak tayin edildiğini, bir süre sonra da yukarıdan gelen bir iltimas teklifini reddettiği için İzmir’e sürüldüğünü biliyoruz.