Makam aracı mı, araç makamı mı?
Yönetimin olduğu yerde bürokrasiden söz etmemek mümkün değildir. Bürokrasi, yani “memurîn”; daha eskiden “kalemiye”… “Bürokrasi”nin başka bir anlamı daha var: “Bir işin...
Yönetimin olduğu yerde bürokrasiden söz etmemek mümkün değildir. Bürokrasi, yani “memurîn”; daha eskiden “kalemiye”… “Bürokrasi”nin başka bir anlamı daha var: “Bir işin karmaşık bir şekilde, vakit ve emek israfına yol açarak yürütülmesi, yani kırtasiyecilik…” Türkiye’de bürokrasinin modernleşme döneminde yükselişe geçtiğini, Osmanlı sisteminin önemli bir uygulaması olan müsadereyi kaldırarak ciddi bir merhale kat ettiğini biliyoruz. Bu Reşid Paşa’nın başarısıdır. Şinasî Reşid Paşa’yı bu yüzden över: Bildirir haddini sultana senin kanunun! Sultana haddini bildiren Reşid Paşa kanunu, şairimize göre bir “ıtıkname”dir. Yani kölelere hürriyet veren belge…Bu ıtıkname Reşid Paşa’nın döneminin en zengin şahsiyetlerinden biri olmasını sağladığını biliyor muydunuz? “Müsadere” nedir peki? Osmanlı Devleti’nin Tanzimat öncesinde, mülkiyet anlayışının bir neticesi olarak, şahsa memuriyet vb. sebeplerle geçmiş malların, görev bitince padişah adına devletleştirilmesi… *** Reşid Paşa, selefleri gibi, müsadereye tabi tutulsaydı, yani yüksek memuriyetler dolayısıyla elde ettiği mal varlığına el konulsa idi, dünyanın en zenginleri arasına girebilir miydi? Cevabı malûm bu soruyu bir tarafa bırakalım, devlette israf denilince bürokrasinin hatırlanması üzerinde duralım. Türkiye’de hükümetler sık sık “tasarruf tedbirleri genelgesi” yayınlar. Bu sıradan bir alışkanlık değildir. Devletin israfı, “saçı bitmemiş yetimin hakkını yemek” olarak telakki edilir. (Bu arada hamileliğin beşinci ayında bebeğin saçının teşekkül etmeye başladığını hatırlatalım.