Çetin Altan’ın ardından
Ölüm haberini aldığımdan hemen sonra Facebook’taki sayfama bir fotoğrafıyla birlikte aşağıdaki yazıyı koydum. “ÇETİN ALTAN’I YİTİRDİK -Büyük kalem ustalarından gazeteci...
Ölüm haberini aldığımdan hemen sonra Facebook’taki sayfama bir fotoğrafıyla birlikte aşağıdaki yazıyı koydum.
“ÇETİN ALTAN’I YİTİRDİK -Büyük kalem ustalarından gazeteci -yazar Çetin Altan’ı(20.06.1927-22.10.2015) yitirdik. Benim Türkiye İşçi Partisi’den yoldaşımdı. Akşam gazetesindeki yazıları ve TBMM’de TİP milletvekili olarak (1965-1969) verdiği mücadeleyle bizim kuşağın gençlerinin sol yönde bilinçlenmesine önemli katkılarda bulundu.
İlerleyen yıllar içinde değişen düşünceleri nedeniyle kendisine zaman zaman eleştiriler yöneltmiş olsam da yazılarını ilgi ve beğeni ile okuduğum bir yazardı.
‘Torunlarıma bırakmak istediğim Türkiye, bu Türkiye değildi’ diyen yazar, yine kendi sözleriyle ‘bu ülkede demokrasiyi göremeden’ aramızdan ayrıldı.
Yakınlarına, okurlarına, basınyayın dünyamıza başsağlığı diliyorum,
Toprağının üzerinden ışıklar hiç eksik olmasın.”
***
Bu yazı kısa bir sürede 325 beğeni aldı, 96 kişi tarafından paylaşıldı, üzerine 5’i olumsuz, 63’ü olumlu yorum yapıldı.
Bunları niçin yazıyorum?
Sözünü ettiğim 5 olumsuz yorum içinde öyle galiz söylemler vardı ki okurken utandım. Üstelik bunu “solculuk” adına yapıyorlardı.
Yukarıdaki alıntıda da belirttiğim gibi 1980’lerle birlikte Çetin Altan da neo-liberal rüzgârların etki alanına girmiş, Akşam gazetesindeki yazılarında, Türkiye İşçi Partisi milletvekili olarak bulunduğu TBMM’de savunduğu sosyalist düşüncelerden uzaklaşmıştı.