Umut

Bir süredir televizyonlarda büyük bir göz hastanesinin reklam filmi gösteriliyor. Bin bir renkli çiçeklerle bezenmiş kırlar, masmavi denizler, dağlar... Bu güzelliklere hastanenin sloganı eşlik ediyor: “Dünya...

Bir süredir televizyonlarda büyük bir göz hastanesinin reklam filmi gösteriliyor. Bin bir renkli çiçeklerle bezenmiş kırlar, masmavi denizler, dağlar... Bu güzelliklere hastanenin sloganı eşlik ediyor: “Dünya görmeye değer.”
Bu reklamı her gördüğümde ülkemizde yaşayan görme engelli insanlarımızı düşünüyorum. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye’de 220.000 görme engelli insan yaşıyor. Bu insanlar aileleri ile birlikte yaşıyor. Evlerinde televizyon var; aile bireyleri bu filmi izlerken onlar da oradalar ve dünyanın görülmeye değer bir yer olduğunu duyuyorlar. Kimileri dünyayı hiç görmemiş, kimileri ise belli bir süre gördükten sonra görme yetisini yitirmiş. Artık göremiyorlar.
Dünyanın güzelliklerini görmenin önerildiği o reklam filminin sloganını her duyduklarında görme engelli insanlarımız kim bilir nasıl bir travma yaşıyorlar?
On binlerce insanımıza umutsuzluk, çaresizlik ve bunlara bağlı travmalar yaşatan bu reklamı düşüncesiz, duyarsız, etik dışı buluyorum. Bir an önce ekranlardan kaldırılmalı diye düşünüyorum.

***

Bir süredir televizyonlarımızda gösterilen dizilerle ilgileniyorum. Az bir bölümü dışında çoğunluğunda ahlaksızlığın her türü esas alınıyor. Temel tema “ihanet”. Eş eşine, kardeş kardeşine, arkadaş arkadaşına, dost dostuna ihanet ediyor. Bu ihanetlerde belirleyici güdü “çıkar”. Özellikle de maddi çıkar. Bu dizilere bakılacak olursa insanlarımızın çıkarları için birbirlerine yapamayacakları hiçbir kötülük yok!
Gerçekten böyle bir toplum mu olduk?
Düşünüyorum...
Bu dizilerde işlenen konuların toplumda bir karşılığı olmalı diyorum yoksa niçin büyük ilgi görsünler? Bu beni ürkütüyor.

***

AKP il kongreleri sürüyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı ile Başbakan illeri paylaşmışlar. Aynı gün biri bir ilde öbürü başka bir ilde konuşuyor. Akılcı bir zamanlamayla konuşma saatleri çakışmıyor. Örneğin, biri Çankırı’da konuşurken öbürü Karaman’da konuşuyor. Televizyonların büyük çoğunluğu bu konuşmaları canlı olarak veriyor. Konuşmaların ortalama süresi 1.5 saat.
81 ilimiz var. Bu, yalnızca il kongreleri bağlamında televizyon kanallarında 121.5 saatin AKP propagandasına ayrıldığını gösteriyor.
Ayrıca çok sayıda açılış, anma ve ödül töreni, basın toplantısı var. AKP, 2019 seçimlerine böyle güçlü bir medya desteğiyle yürüyor.
Umutsuzluğa mı düşelim?
Hayır!

***

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Veda 28 Eylül 2018 | 4.751 Okunma Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (2) 13 Temmuz 2018 | 192 Okunma Cumhuriyet Halk Partisi: Yeniden (1) 11 Temmuz 2018 | 250 Okunma Ağlamak 04 Temmuz 2018 | 282 Okunma Mutlu sona doğru 22 Haziran 2018 | 236 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar