Veda
Bu köşedeki son yazım 13.07.2018 tarihini taşıyor. İki ayı aşkın bir süredir yazmadım, daha doğrusu yazamadım. Seçim sonuçlarıyla birlikte CHP’deki tartışmalar bende derin bir düş...
Bu köşedeki son yazım 13.07.2018 tarihini taşıyor. İki ayı aşkın bir süredir yazmadım, daha doğrusu yazamadım. Seçim sonuçlarıyla birlikte CHP’deki tartışmalar bende derin bir düş kırıklığı yarattı. Nesnellikten uzaklaşırım korkusuyla ellerim bilgisayarımın klavyesine gitmedi.
Bir ay kadar önce tam yeniden yazmaya niyetlenmiştim ki evde düştüm, sağ kalça kemiğim kırıldı. Bugün de tekerlekli sandalye ve yürüteçle hareket edebiliyorum. Ayakta duramıyorum, uzun süre oturamıyorum. Sürekli yakınlarımdan birine muhtacım. Şimdiye kadar yaşamadığım bir durum bu.
Kişi genç yaşlarında böyle durumların kolayca üstesinden gelebiliyor. Fakat yaş 75’e gelince iş o kadar kolay değil.
Seçimler sonrası yaşadıklarım beni siz değerli okurlarımla vedalaşmaya zorluyor.
Okuduğunuz bu yazı Cumhuriyet’teki son yazım.
1996 yılında Sevgili İlhan Selçuk ağabeyimin çağrısıyla yazmaya başlamıştım Cumhuriyet’te. 22 yıl boyunca gazetemizin ilkeleri çerçevesinde yazdım. Bu yıllar boyunca hem gazete içinden hem de gazete dışından çok sayıda dost edindim.
Tüm gazete yöneticilerinin, meslektaşlarımın, her kademeden gazete çalışanlarının desteklerini gördüm. Hepsine teşekkür ederim.
Bir teşekkür de siz okurlarıma. Önerilerinizden, eleştirilerinizden çok şey öğrendim.
Bu vesileyle gazetemizin yeni yönetimine, yuvaya yeni katılan yazar arkadaşlara başarılar diliyorum.
Cumhuriyet gazetesi ülkemizin en köklü gazetesidir; modern Türkiye Cumhuriyeti’nin ulu çınarıdır. Böyle bir gazetede yazmak benim için bir onurdu. Bu onuru yaşamım boyunca taşıyacağım.
Sevgiyle kalın dostlarım. ...