İlle de kadın aday diyorlar
YEREL seçimler yaklaşıyor ya, biz de nereye gitsek aynı soruyla karşı karşıya kalıyoruz:“Partilerin adayları kimler olur?”Kulislerde konuşulanların ötesinde bir bilgimiz yok.Çünkü önseçim...
YEREL seçimler yaklaşıyor ya, biz de nereye gitsek aynı soruyla karşı karşıya kalıyoruz:
“Partilerin adayları kimler olur?”
Kulislerde konuşulanların ötesinde bir bilgimiz yok.
Çünkü önseçim olsa aday adayları çıkar basın toplantısı yapar, bizler de listeye isimleri ekleriz.
Ama böyle bir durum yok.
Hiçbir partinin önseçim yapmak gibi bir niyeti yok.
Olsa olsa bir temayül yoklaması olabilir.
Buradan çıkan sonucun da, bire bir listelere yansıyacağından emin değiliz.
Dolayısıyla son güne kadar bu yarış devam eder.
Büyük ihtimal adaylığı düşünenler genel merkezlerde kamp kurup, kendilerine göre bir temayül yoklaması yapacaklardır.
“Olur” almadan da bir çıkış yapabileceklerin sayısının az olacağını düşünüyorum.
Ama şu kulis bilgisini duyuyoruz.
Her parti kadın aday arayışında...
Örneğin, bazı partilerin İzmir’in bazı kanaat önderlerini arayıp fikirlerini sorduklarını duyuyorum.
İlk sorulan da, “Kadın adaylar kimler olabilir?” şeklinde...
Ben de onlara soruyorum.
Bugünkü siyasi iklim kadınlarımızın siyaset yapmasının önünü açıyor mu?
İsterseniz biraz daha genişleteyim.
Kadınlarımızın ve gençlerimizin siyaset yapabilecek imkanları, ortamları, zeminleri var mı?
O yüzdendir ki, genel merkezler bu konudaki hazırlıklarını çok önceden yapmalıydılar.
Belki de buldukları, adaylık ya da bir görev önerecekleri isimlerin fikri hazırlık yapmalarına imkan tanımak için çok önceden temas halinde olmalıydılar.
Neyse...
Bu yazdıklarımın zor olduğunu biliyorum.
Ama siyasi partilerimizin yöntemlerini değiştirmeleri gerektiğini, yeni adaylar konusunda daha cesaretli ve davetkar olmaları gerektiğini öneriyorum.
Bu arada, “Keşke kadın adaylarımızın sayısı artsa” diyorum.
Enflasyona hayır
AMA...
Daha çok üreterek, daha çok ihracat yaparak, daha çok teknoloji üreterek yapabiliriz.
O yüzden enflasyonla mücadelede topyekün bir mücadele ve kararlılık gerekir.
Bunun için de kısa vadeli yapacaklarımız var ancak uzun vadeli yapmamız gerekenler daha anlamlı...
Eğitimde mutlaka farklı bir bakış açısına ihtiyacımız var.
Dün, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile biraz sohbet ettik.
Herkes daha iyi bir Türkiye istiyor ve bunun arayışı içinde...
Budak dedi ki:
“Eğitimden daha önemli bir şey yok. Farklılaşmak için eğitimde yeni modeller geliştirmeliyiz. Benim çabam da bu... Üniversite-sanayi işbirliğine o yüzden çok önem veriyorum. Beraber çalışmalı, beraber düşünmeli, beraber üretmeliyiz.”
Hep yazıyorum.
Üretmeden, ihraç etmeden olmuyor.
Bunun için de eğitim şart...
Tepeden inme siyaset olmuyor
BANA da soruyorlar, “Hangi partiden hangi başkanlığa, hangi kadın aday olabilir?” diye...
Birincisi benim, bizim işimiz değil.
Biz gazeteciyiz.
Ama sonra yalnız kalınca düşünüyorum.
O kadar az kişi aklıma geliyor ki...
Demek ki, parti teşkilatlarında, meclis üyeliklerinde, il ve ilçe başkanlıklarında, milletvekilliği listelerinde daha çok kadın olmalı.
Buralarda görev yapıp kendilerini kanıtlamış isimler de bir başka göreve önerilmeli.
Başka bir yolu da yok.
Bazen tepeden inme olduğunda siyaset de yapamıyorsunuz.
Tabanın isteklerini, beklentilerini bilmeden politika üretemiyorsunuz.
Ruha iyi gelen İzmir