İzmir hep böyle kal
İzmirlilerin tutkusuna, duyarlılığına, vefa duygusuna, toplumsal meselelere sahip çıkmasına bayılıyorum.Farklı olmasına, farklılıkları hayatın doğal akışında algılamasına, demokrasiye...
İzmirlilerin tutkusuna, duyarlılığına, vefa duygusuna, toplumsal meselelere sahip çıkmasına bayılıyorum.
Farklı olmasına, farklılıkları hayatın doğal akışında algılamasına, demokrasiye bakışına, hoşgörüsüne, yaşam gustosuna da bayılıyorum.
Yani...
Bu kenti, İzmirlileri çok seviyorum.
Bunun için de çok nedenim var.
En son örneği size anlatayım.
***
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, bir akşamüstü yakın dostlarının cep telefonlarına bir mesaj attı.
Mesajda “İzmir’i turuncuya boyayalım” yazıyordu.
Güzel hazırlanmış bir afiş ve çarpıcı birkaç slogan...
Niye turuncuya boyayacaklardı.
Çünkü, son 5 yılda 2 bine yakın kadın öldürülmüştü.
Binlercesi şiddet görmüştü.
Son anketler Türkiye’deki 5 kadından ikisinin hayatının belli dönemlerinde şiddet gördüğünü anlatıyordu.
Türkiye dünya sıralamasının sonundaydı.
Ve Birleşmiş Milletler’in devam eden bir kampanyası vardı.
“Dünyayı turuncuya boyayalım” diye...
Işınsu Kestelli ve arkadaşları bunu “İzmir’i turuncuya boyayalım” diye çevirmişlerdi.
Ben de ertesi gün yazarımız Ayçe Bükülmeyen’in bu konudaki yazısını manşete çektim.
Ve dedik ki...
Hürriyet olarak 15 yıldır devam eden “Aile İçi Şiddete Son” kampanyamız var.
Bu kapsamda biz de benzer bütün kampanyalara Hürriyet olarak destek oluyoruz.
Ve ertesi gün, turuncu bayrağımızı Hürriyet’in İzmir Alsancak’taki binasına astık.
***
Ne mutlu ki, İzmir’in sokaklarında dolaşırken turuncu pankartlar, bayraklar gördüm.
Ve sayıları o kadar fazlaydı ki, İzmir turuncuya boyanmıştı.
Ben İzmirlileri nasıl sevmem.
Ben İzmirlilerin bu duyarlılığına nasıl şapka çıkarmam.
İzmir hep böyle kal...
Turuncu yürüyüş bugün
25 Kasım’da başlayan bu kampanya bugün, yani 10 Aralık’ta Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayacak “Turuncu Yürüyüş” ile bitecek. Saat 14.00’te kadınlarımız, erkeklerimiz turuncu yürüyüşü başlatacak. Haydi İzmir, Cumhuriyet Meydanı’na...
Selanikli Aris’in başkan
yardımcısı bir Türk oldu
GEÇENLERDE Selanik’te önemli bir imza atıldı.
Çok yakın bir arkadaşım, Yunanistan’ın en önemli basketbol kulüplerinden biri olan ARIS Basketbol Takımı’nın başkan yardımcılığına getirildi.
Bu bir ilk...
Ben, daha önce bir Türk’ün bir Yunan takımında yönetici olduğunu duymadım.
Arkadaşımın ismi Tanyel Yılmaz...
Tanyel, gazetecidir.
Türk televizyonculuğunun en parlak muhabirlerinden biriydi.
Sayısız önemli habere imza attı, programlar yaptı.
Gazeteciliğe ara verdikten sonra danışmanlık yapmaya başladı.
Türkiye Genç İşadamları Derneği’nin yurtdışında açılmasında Tanyel’in önemli görevleri oldu.
Özellikle de Yunanistan’da önemli bir misyon üstlendi.
İkili ilişkilerin geliştirilmesine çok katkı verdi.
Tanyel Yılmaz; ARIS Basketbol Kulübü’nde iş geliştirme, sponsorluk alanlarını da kapsayan İş İletişiminden Sorumlu Başkan Yardımcılığı, aynı zamanda takımın Türkiye ve Ortadoğu temsilciliği görevini de üstlenmiş.
***
Tanyel, imzadan sonra beni aradı. Yanında ARIS BC Başkanı Nikolaos Laskaris de vardı.
Laskaris telefonda dedi ki...
“Tanyel’i yönetim kurulu üyesi olarak aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz. Spor ülkeler ve insanlar arasındaki ilişkileri geliştirmek için kullanılacak en önemli araçtır. Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkileri geliştirmek her iki ülke insanlarının da yararınadır.”
Tanyel de çok mutluydu...
“İki ülkenin insanları da birbirine o kadar benziyor ki, Yunanistan’da kendimi hiç yabancı hissetmedim, Laskaris Ailesi mübadelede Selanik’e yerleşmiş. Onlar için de Türkiye farklı değil, aileleri İstanbul, İzmir ve Ayvalık’tan gelmişler. Burada ülkelerimiz için hayırlı bir sürece imza attık, umarım işbirliğimiz hem sportif başarıyı getirecek hem de ülkelerimize karşılıklı yararlı platformlar yaratacak” dedi.
Ben çok sevindim.
Siyasette Lozan tartışmaları sürse de sporun birleştirici gücünü görmek beni bir kez daha mutlu etti.