Sandığa gidin oyunuzu kullanın
ŞÖYLE bir durum var.Gazeteci olunca gittiğimiz her yerde, “24 Haziran’da ne çıkar?” sorularıyla karşılaşıyoruz.Doğru...Farklı çevrelerin içinde oluyoruz, çok kişiyle konuşup yorumlar...
ŞÖYLE bir durum var.
Gazeteci olunca gittiğimiz her yerde, “24 Haziran’da ne çıkar?” sorularıyla karşılaşıyoruz.
Doğru...
Farklı çevrelerin içinde oluyoruz, çok kişiyle konuşup yorumlar dinliyoruz.
Ve sokağın nabzını iyi okuyabiliyoruz.
Yine de 24 Haziran seçimleri için yorum yapmak kolay değil.
Sıkıştırılmış bir takvimde, sayılı günlerin olduğu bir seçim sürecindeyiz.
Anketleri izliyorum, çok farklı sonuçlar açıklıyorlar.
Son viraj yani son hafta daha iyi bir gözlem şansı verir her zaman...
Ama şunu unutmayın.
Oyunuzu kime verirseniz verin, önemli olan sandık başına gitmektir.
Demokrasinin güzelliği de buradadır.
Dünyanın çok az ülkesinde görülen seçime katılma oranları Türkiye’de yaşanıyor.
1.5 yılda dört seçim, bir referandum yaşamış bir ülke olmasına rağmen Türkiye’nin bu oranları yakalıyor olması demokrasiye duyulan güvenden kaynaklanıyor.
Şimdi yapılması gereken seçimlerden sonra demokrasi çarkını hızlandırmak, demokrasi deneyimlerini artırmak ve güçlendirmektir.
24 Haziran’da yine sandık başında olun ve tercihiniz ne olursa olsun Türk demokrasisi için oyunuzu kullanın.
Sistem, her şeyin başı sistem
AK Parti’nin İzmir adaylarından Alpay Özalan ile sohbet ediyorduk.
Birçok kişi, “Neden İzmir’den aday gösterildi?” diye sorabilir.
Özalan, Karşıyaka Örnekköy doğumlu, futbola da İzmir’de başladı.
Hem siyaset, daha fazla da sporu konuştuk.
İzmir futbolunun geleceğiyle ilgili yakından ilgileniyor, özellikle de statların bitmesi gerektiğini düşünüyor.
Ben de her fırsatta aynı şeyi söylüyorum.
Başarı önce iyi tesisleşmeyle başlıyor.
Göztepe ve Karşıyaka statlarından sonra sıranın Atatürk’e gelmesi gerektiğini söyledi.
Atatürk Stadı’nın yenilenerek bir futbol mabedi olması gerektiğini düşünüyorum ben de...
Sohbetimiz sırasında Canan Karatay’ın kulaklarını epey çınlattık.
Alpay, İngiltere’ye transfer olduğundan bu yana şeker, hamur işi yemiyormuş.
Premier Lig takımlarının kalitesini biliyorsunuz.
Ama bu sadece sahadaki futboldan gelmiyor.
Kulüp yöneticilerinin sporcularının 24 saatini planladıklarını söyledi.
Alpay’ı uzun yıllardır tanırım.
Fiziği hala futbol oynadığı yıllar gibi iyi...
O da İngiltere’de aldığı eğitimlerden, seminerlerden ve alışkanlıklardan geliyormuş.
Yani Canan Karatay’ın dediği gibi şekerden ve ekmekten uzak kalıyor.
İzmir’e doku bankası istiyoruz
BİRÇOK kişi hastalıkla mücadele ediyor.
Bazıları bir telefon bekliyor, bazen de doktorun odaya girip, “Bağışçıyı bulduk” demesini...
Dün yazdım.
Donörlerin sayısı artmalı.
Ve...
Donörler kararlarını en baştan vermeli...
Çünkü aksi büyük bir hayalkırıklığı oluyor.
Son bir haftadır birçok haber manşetlerden verildi.
Donörler önce bağışçı oldular, sonra son dakikada kararlarını değiştirdiler.
Kimi aile bu haberi hasta yakınlarına söyleyemediler bile...
Medical Hastanesi’nin Başhekim Yardımcısı Zeki Hozer aradı.
Dedi ki:
“Dilerim ülkemizin üçüncü doku bankası İzmir’e açılır. Ülkemizin yıllık kan ihtiyacı, afet gibi olağanüstü durumlar hariç 2 milyon üniteye yakındır ve Kızılay bunun yaklaşık yüzde 75’ini karşılayabilmektedir. Kan sanılanın aksine acil değil, sürekli bir ihtiyaçtır ve gönüllülük bilincini artırarak bir hayat kurtarmanın hazzı ve insanlık görevi tüm vatandaşlara bir empati duygusu olarak aşılanabilir.”
Katılıyorum.
Müziğe ayar gerekliydi