“Açık oturum” deyip geçmeyin!
Şimdilerde kaldı mı bilmiyorum ama bizim öğrencilik yıllarımızda karşıt iki görüşün kalabalık grupların önünde tartışıldığı münazaralar çok yapılırdı....
Münazara tarzı bir tartışmanın bir kitle iletişim aracı vasıtayla ilk yapıldığı tarihin 1956, konusunun da Amerikan Komünist Partisi’nin kapatılıp kapatılmayacağı olduğu söylenir.
Zira, o tarihte Sovyetler Birliği’nin Macaristan’ı işgali, Kuruşçev’in 20. Parti Kongresi’nde Stalin’in imza attığı katliamları ifşa etmesi, ABD’de “McCartyciliğin” yükselişi, ABD Komünist Partisi’ni çok zor durumda bırakmış ve kamuoyundaki yüksek tepki, böyle bir tartışmaya önayak olmuştu.
O tartışma çok ses getirmiş olsa gerek 1960’da başkanlık seçimine giren Nixon ile Kennedy aynı yönteme başvurmuştu. Bu kez program sadece radyodan değil TV’den de yayınlanmıştı. Genç Kennedy’nin, Televizyon tartışmasına kötü bir makyaj ve sakat bir diz ile çıkan Nixon karşısında üstünlük sağladığı, seçimi de bu sayede kıl payı kazandığı yorumları yapılmıştı.
ÖZAL’I PARLATAN YAYIN
Türkiye’de kameralar önündeki ilk siyasi tartışma 1983 Seçimleri öncesinde, HP lideri Necdet Calp, MDP lideri Turgut Sunalp ve ANAP lideri Turgut Özal arasındaydı. Özal, belki de o tartışma sayesinde, darbecilerin dahi desteklediği rakibini geride bırakıp tek başına iktidar olmuştu.