Bir Ankara yazısı!
Ankara’ya tek başıma geldiğim ilk günü dün gibi anımsıyorum.Keçiören kavşağında inmemi, önünde “asfalt” yazan Keçiören dolmuşuna binmemi öğütlemişlerdi.Dedem...
Ankara’ya tek başıma geldiğim ilk günü dün gibi anımsıyorum.
Keçiören kavşağında inmemi, önünde “asfalt” yazan Keçiören dolmuşuna binmemi öğütlemişlerdi.
Dedem, “şoföre ve muavine defalarca Keçiören kavşağında inecek” demişti. İnsan, 16 yaşında doğup büyüdüğü yerden ayrılıp, devasa bir şehre tek başına giderken ister istemez ürküyor. Buna bir de aileden uzun süreliğine ayrılmanın verdiği hasret eklenmişti. Korku ve hasret duygusu o kadar ağırdı ki yol boyunca içten içe ağlamış, gözyaşlarımı içime...
Kimin şahsi çıkarı var?
25 Nisan 2025 | 931 Okunma
6 nokta 2’lik son uyarı
24 Nisan 2025 | 480 Okunma
Gözleri doymuyor!
23 Nisan 2025 | 834 Okunma
Suç makinelerine özgürlük mü geliyor?
22 Nisan 2025 | 717 Okunma
Yozgat’ta hak hukuk Ankara’da şalgam turp
21 Nisan 2025 | 931 Okunma
TÜM YAZILARI