Çiftçi Mehmet ne yapsın?
Sözcü Gazetesi Yazarı Deniz Zeyrek'in bugünkü (12.10.2022)''Çiftçi Mehmet ne yapsın?'' başlıklı yazısı.
Daha önce de kendisinden söz etmiştim. Benim Yozgat Akdağmadeni’nde bir çiftçi kardeşim var. Adı Mehmet.
Biliyorsunuz, İç Anadolu’da Ekim ayı gerçekten de ekim ayı oluyor. Çiftçiler, ekim maliyetleriyle önce Ekim ayında karşılaşıyor. Mehmet bazı faturalarını göndermiş.
Elektrik faturası yüzde 50 artmış.
Geçen sene DAP gübresinin tonu 3400 TL’den 5500 TL’ye çıktı diye isyan etmişti Mehmet. Bu yıl ne kadar olmuş biliyor musunuz? Tam 19000 (on dokuz bin) TL.
Geçen yılın ekim dönemine göre neredeyse 6 kat artmış.
Bunlara bir de tohum, mazot, ilaç faturalarını ekleyin.
Mehmet haliyle, “Gelir sabit ama giderler hep artıyor. 500 dönüm arazinin ekim maliyeti 350 bin lira. Ürün çıkmadan borçlanıyoruz. Ürün çıkıp çıkmayacağı ise belirsiz” diyor.
Ne diyeyim Mehmet, Allah yardımcınız olsun.
İktidar unutmuş sizi, belki muhalefet farkınıza varır!
(Ha bu arada gelin Ankara'dan içme suyu götürün. Sizin sulama suyunuzdan daha ucuza gelebilir!)
AK Parti Grubu gözlerimi yaşarttı!
Mehmet'e “Gelin Ankara'dan içme suyu götürün. Sizin sulama suyunuzdan daha ucuza gelebilir” derken kafadan atmıyorum.
Zira geçenlerde AK Parti Grubu'nun çoğunlukta olduğu Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclisi'nde bir oylama sonucunda Ankara'da su ücretine yüzde 50 indirim yapıldı.
ASKİ'nin hesaplamalarına göre 1 metreküp su 24 liraya mal oluyor. ABB Meclisi'nin aldığı kararla ise 1 metreküp su 13 TL'ye satılacak.
Görüntüde vatandaşa iyilik yapılmış gibi duruyor. Ancak bu karar ASKİ'nin ekonomik olarak batmasına ve temiz su sağlama konusunda işletme ve yatırım hizmetlerini yerine getirmekte zorlanmasına neden olur.
Kısa vadede indirim için sevinen biz Ankaralılar, orta ve uzun vadede yatırım yapılamayacağı için susuz kalabiliriz.
AK Parti iktidarı her alanda zam yağdırırken, ABB'deki AK Parti grubunun böyle bir indirim kararı alması gerçekten gözlerimi yaşarttı.
Bırakın bu işleri Allah aşkına!