Enginar kafası
Ne zaman ülkenin gündeminden sıkılsam, nefes almak istesem İzmir’e kaçarım. Yine öyle yaptım...
AK Parti’nin İstanbul seçimine ilişkin “o da olmadıysa bunu verelim” diye sunduğu bitmeyen itiraz dilekçeleri, YSK’nın yıllardır rutin hale getirdiği uygulamalara “öyle böyle değil, büyük organize işler var” denmesi, AK Parti İstanbul’u kaybedince yapılan itirazların, her vatandaşın zihnine irili ufaklı saçtığı “acaba önceki seçimlerde bunların hepsini yaptılar mı” kuşkusu…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun basınla gerçekleştirdiği sohbetlerde şahsıma uyguladığı akreditasyon yasağı…
Hepsini Ankara’da bıraktım, İzmir’e geldim.
İlk durağım İzmir Büyükşehir Belediyesi (BŞB) oldu. Ankara/Çankaya’dan tanıdığım ve belediyecilik konusunda CHP’nin sahip olduğu en kıdemli üst düzey bürokrat olduğunu düşündüğüm İzmir BŞB Genel Sekreteri Buğra Gökçe’yi ziyaret ettim. başkan değişmiş, onların trafiğinde, koşuşturmacasında hiçbir şey değişmemişti.
Bir ara İstanbul’u konuşmaya başladık. İlginç bir detaya dikkatimi çekti. İstanbul’da AK Partili Meclis üyeleri CHP’den geliyor diye Uyuşturucu ile Mücadele ve Cinsiyet Eşitliği komisyonlarının kurulmasını engellemişti.