“Eser siyaseti” tutar mı?
Siyah-beyaz televizyonun evlere girdiği yıllarda bir serhat şehrinde büyümenin en ilginç yanı “tek kanal mahkûmu” olmamaktı.TRT’nin yayını yoksa ya da kesilince, karıncalı ekrana bakmak yerine hemen sağ...
Siyah-beyaz televizyonun evlere girdiği yıllarda bir serhat şehrinde büyümenin en ilginç yanı “tek kanal mahkûmu” olmamaktı.
TRT’nin yayını yoksa ya da kesilince, karıncalı ekrana bakmak yerine hemen sağ üst köşesinde “CCCP” yazan kanala dönerdik.
Çizgi film karakteri Çeburaşka’yı o yıllarda tanımıştık mesela…
Kril alfabesiyle yazılan isimlerini okuyamasak da konuştukları dili anlamasak da Çeburaşka’yla Timsah Gena hayatımızın bir parçası olmuştu.
Yıllar sonra Sovyetler dağıldığında Moskova’da bir pazardaki sahafta “Timsah Gena ile Çeburaşka’nın Maceraları” isimli kitabı elime alınca çok heyecanlanmıştım.
Çeburaşka bu aralar Ukrayna’nın “işgalci” olduğu gerekçesiyle koyduğu yasak nedeniyle dünya çapında bir ün kazanmış vaziyette.