Ey okur, matrix matrisi yutarken bu yapılır mı hiç?
Okuduğunuz bu yazı, Sözcü Gazetesi’nin kağıt baskısında yok. Kullanamadığı için akıllı telefonu, bilgisayarı olmayan babam da dahil, bir çok okur bu yüzden bu yazımı okuma fırsatı...
Okuduğunuz bu yazı, Sözcü Gazetesi’nin kağıt baskısında yok. Kullanamadığı için akıllı telefonu, bilgisayarı olmayan babam da dahil, bir çok okur bu yüzden bu yazımı okuma fırsatı bulamayacak.
Buradan, sadece sizin gibi sayısal (dijital) ortamlardaki Sözcü Gazetesi uygulamalarını, gazetenin internet (online) baskısını takip eden okurlara ulaşabiliyorum.
Online baskı, kağıt baskıda bulamayacağınız avantajların olduğu muhteşem bir olanak.
Yer ve zaman sorunu yok. Okuru sıkmadığı sürece istediğiniz kadar yazabiliyorsunuz. Kağıt baskı belli bir saatte basılırken, internet yazısını sabaha karşı teslim etme şansınız bile oluyor. Yazımda ya da içerikte hata yaptığınızda düzeltebiliyorsunuz.
Kötü tarafları da var tabi.
Mesela o muhteşem gazete kokusunu buradan alamıyorsunuz. Şöyle sandalyede, koltukta arkanıza yaslanıp, sayfaları iki yana açıp hem gazeteyi hem göğsünüzü gere gere okuyamıyorsunuz. Belki de her şeyi küçük bir telefon ekranından okuduğunuz için benim gibi sizin de yakın gözlüğünüzün numarası gün be gün artıyor.
Şimdi niye böyle uzun bir girizgah yaptığımı açıklayayım:
Birincisi, bu “online baskı”daki ilk yazım.
İkincisi Demirören Medya Gurubu’nun CEO’su Mehmet Soysal’ın bir yazısı üzerinden başlayan “Dijital, basılı gazeteleri bitiriyor mu? Gazeteler neden satılmıyor” tartışması.
Geleneksel medyanın dijitalleşme sürecindeki hatalarını ve bu hataların sonuçlarını dile getirirken şu cümleleri kullanıyor Soysal:
“(Geleneksel medya) Okuyucuyu ve seyirciyi çoğu zaman göz ardı ederek yayıncılık yapmaya devam etti.”
“Küçük bir ekonomik krizde ise ilk akla gelen personel giderlerini kısmak oluyor.”
“Günde 15 lira verip sigara alan, 5 liraya bir bardak çay içen okuyucu 1 lira verip gazete okumuyorsa ortada büyük bir sorun var demektir.”
Doğrusunu isterseniz, bu tespitlere katılmamak mümkün değil. Hatta bunlara yenilerini de ekleyebilirim.
Ancak, bu cümlelerin şu anda Türkiye’nin en büy...