Hangisi daha önemli?
Biz ne zaman ülkenin gidişatına dair eleştirel cümleler kursak, hükümete yakın isimler üzerlerine alınır, eleştirilere yanıt vermek yerine muhalefetin kusurlarını yazmaya başlarlar: “Hadi şuna da iki laf...
Biz ne zaman ülkenin gidişatına dair eleştirel cümleler kursak, hükümete yakın isimler üzerlerine alınır, eleştirilere yanıt vermek yerine muhalefetin kusurlarını yazmaya başlarlar: “Hadi şuna da iki laf edin.”
Eminim, gelecek günlerde ne zaman “bütçe kabul edilmeden eridi”, “zamlar aldı başını gitti”, “dolar kuru tutulamıyor”, “işsizlik kontrolden çıktı”, “hukuk devleti, şeffaflık, fırsat eşitliği buhar oldu”, “Adamlar İstanbul’da muhalif gazeteciyi lime lime doğradı, hükümet hiçbir şey olmamış gibi Suudilerle ilişki kuruyor” ve benzeri cümleler kursak hükümet yanlıları koro halinde “Kemal Kılıçdaroğlu’nun el hareketini de konuşsanıza” diyecekler.
Ben ekonomi yönetiminin icraatları konusundaki eleştirilerimi de sürdürürüm, o soruya yanıt da veririm. Neticede biz gazeteciyiz. Olumsuz/yanlış bir şey yapıldığında kimin yaptığına bakmaz, yanlışa odaklanırız.
★★★
Kılıçdaroğlu’nun hareketi sosyal medyada fenomen oldu, “yetti be” modunda olan muhalif hesaplardan büyük övgü/alkış aldı ama bu yapılan hareketin “yanlış” olduğu...