Hani yalan, iftira ve algıydı?
25 yıllık gazetecilik yaşamımın bana öğrettiği en önemli kurallardan biri “siyasetçilerle polemiğe girmeme” kuralıydı.
Münazaralarda en büyük silahı hamaset, ajitasyon, demagoji olanlarla, fikirle, veriyle baş etmek imkansızdır. Siz hangi bilgiyi, hangi veriyi paylaşırsanız paylaşın, istediğiniz kadar somut olgulardan söz edin, onlar “algı” der, “iftira” der, “yalan” der çıkar işin içinden.
7 Haziran 2019 Pazar günü yayınlanan “51 günün bilançosu” başlıklı yazımla ilgili benzer bir durum yaşadım.
“ALGI, YALAN, İFTİRA” KOROSU
Önce, İstanbul Valiliği bir açıklama yaptı. Özetle 51 günlük harcamanın rutin olduğunu, borçlanma olmadığını ve alınan personelin de geçici olduğunu duyurdu. Açıklamanın finalinde “yalan ve iftiralarla” yargıda hesaplaşmaktan söz ediliyordu.