Mağdurluktan kafa ve dil kopartmaya
Sözcü Gazetesi Yazarı Deniz Zeyrek'in bugünkü (26.01.2022)'' Mağdurluktan kafa ve dil kopartmaya'' başlıklı yazısı.
AK Parti'nin 2002'de mağduriyetler üzerine bir iktidar inşa ettiğini hepimiz biliyoruz.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, İstanbul'un belediye başkanıyken bir şiir okudu diye tutuklanması, 28 Şubat döneminde muhafazakarlara yapılan baskılar, 2007'de “apoletli muktedirlerin” e-muhtıraları, muhafazakâr bir cumhurbaşkanına karşı çıkmaları, AK Parti'yi kapatma girişimleri başlıca mağduriyetler arasındaydı.
Bu mağduriyetler millet nezdinde öyle büyük bir tepki oluşturdu ki farklı eğilimlerden insanlar akın akın sandığa koşup AK Parti'ye oy verdi.
Sezen Aksu'nun 2017'de yazdığı şarkı üzerinden yaşananlar, mağdurların partisi AK Parti'nin 20 yılın sonunda geldiği noktayı görmemiz açısından önemli bir vesile oldu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla cami minberinden Sezen Aksu için “O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak, hadlerini bildirmek görevimizdir” demişti.
Oysa muhafazakar yazarlardan Ahmet Taşgiteren'in 23 Ocak günü Karar'daki yazısında dediği gibi sadece “Keşke söylenmeseydi” diyebilirdi, “Sezen hanım hakaret etmeyi düşünmemiştir” diyebilirdi, “Toplumun hassas olduğu konularda daha dikkatli, titiz olmak gerekir” diyebilirdi…
Taşgetiren aynı yazısında “Camide seslendirilen, üstelik Cumhurbaşkanlığı seviyesinde seslendirilen ‘Dil koparma – Had bildirme' tehdidi ile nereye varılır ki?” diye sormuş.
Bu sorusunun cevabını yazısının çıktığı gün adliye binası önünde 15 Temmuz Gaziler ve Şehitler Platformu üyeleri vermiş: “Beyinlerine sıkacağız, kafalarına. İnlerinde hepsini ezeceğiz.”