Muhalifse bol hapis, bol hak mahrumiyeti!
Sözcü Gazetesi Yazarı Deniz Zeyrek'in bugünkü (23.03.2022)''Muhalifse bol hapis, bol hak mahrumiyeti!'' başlıklı yazısı.
Hep söylüyorum: Bu ülkede (hukuk fakülteleri, adalet yüksek okulları gibi) yargı alanında görev yapacak insanları yetiştiren eğitim kurumlarının müfredatına “zanlı” sıfatıyla üç günlük gözaltı, “tutuklu” sıfatıyla bir haftalık bir cezaevi stajı eklenmeli.
O günlerde öğrenciler herhangi bir suç iddiasıyla gerçek polisler tarafından sorgulanmalı, gerçek savcılara ifade vermeli ve gerçek hakimlerin karşısında ter dökmeli. Peşi sıra da bir haftalığına bir F Tipi cezaevine konmalı. O cezaevinde diğer mahkumlarla aynı koşulları yaşamalı.
Size “çok saçma” geldi değil mi? Bence değil.
Belki, yargı mensuplarının suç ve ceza kavramlarını daha iyi kavramasını, empati duygularının gelişmesini ve (özellikle siyasi davalarda) tutuklama kararı verirken iki kere düşünmelerini sağlayabilir.
Mesela Osman Kavala davasına bakın. Zaten yaklaşık “beş yıldır” cezaevinde tutuluyor. Biliyorsunuz, önce “Gezi Davası” dediler. 2020 yılında beraat etti. Tam özgür kalacaktı, bu kez 15 Temmuz’a bağladılar ve yeniden cezaevine koydular. Şu anda “Türkiye Cumhuriyeti...