Onlar hep “güçlü ve haklı”!
Türkiye inanılmaz bir dönemden geçiyor. Herhangi bir alanda (siyaset, güvenlik, sanat, spor vs.) gücü eline geçiren, kendisini çoğunluk mensubu hisseden herkes her zaman haklı olduğuna inanıp, “öteki” ilan...
Türkiye inanılmaz bir dönemden geçiyor. Herhangi bir alanda (siyaset, güvenlik, sanat, spor vs.) gücü eline geçiren, kendisini çoğunluk mensubu hisseden herkes her zaman haklı olduğuna inanıp, “öteki” ilan ettiğine her şeyi yapabileceğini sanıyor. İşte size bazı örnekler:
– Filenin sultanları, olimpiyatlarda ve Avrupa’da adeta destan yazdı. Her bir oyuncu, dişiyle tırnağıyla mücadele etti. Kendilerini her şeyin üzerinde ve her zaman haklı gören o “çoğunluk” ne yaptı? Kadın voleybolcuların kıyafetlerine, Ebrar Karakurt’un arkadaşıyla çektirdiği fotoğrafa saldırdı. Bunu yaparken, o muhteşem sporcuların başarılarını, hayallerini, azmini, yeteneğini umursamadılar. Çünkü onlar “çoğunluktaydı” ve her zaman “güçlü ve haklı”ydı!
– Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde garip bir olay yaşandı. “En iyi kadın” ödülü, oyuncu Nihal Yalçın’a verildi. Yalçın sahneye çıktı ve konuşmaya başladı. O sırada, ödülü verecek olan oyuncu Tamer Karadağlı, arkasında tuhaf mimikleriyle dikkat çekmeye başladı. Bununla da...