ANKARA’da, hem de siyasetin tam ortasında yaşayınca insan köreliyor.
Panoramik iç siyaset müzesinden manzaralar
ANKARA’da, hem de siyasetin tam ortasında yaşayınca insan köreliyor. Olup biteni kanıksamaktan olsa gerek, ortaya çıkan gelişmeler, başkalarını etkilediği kadar sizi etkilemiyor. Bu körlükten kurtulmak...
Olup biteni kanıksamaktan olsa gerek, ortaya çıkan gelişmeler, başkalarını etkilediği kadar sizi etkilemiyor.
Bu körlükten kurtulmak için uzun zamandır kendime bir yol arıyordum.
Ankara siyaseti, Ertuğrul Özkök’ün zaman zaman kenarına oturup olup biteni izlediği nehre hiç benzemiyor.
Her şeyden önce çizgisel değil.
Önünüzden bir geçen birkaç defa daha geçebiliyor ve sürekli “Ben bu sahneyi görmüştüm” hissi yaşıyorsunuz.
Bu yüzden, panoramik bir sanal iç siyaset müzesi inşa etmeye karar verdim.
Tıpkı bilimkurgu film mekânları gibi sanal ama gerçekçi bir müze.
Kafamı nereye çevirsem Ankara siyasetinin bir bölümünü görebiliyor, akıllı telefonlardaki gibi iki parmağımı üstüne koyup görüntüyü büyütebiliyorum artık.
Gözünüzde canlandırmaya çalışın.
‘X-Men’ filmlerindeki ‘Profesör X’in kaskını takıp bütün dünya ile bağ kurduğu o mekânı ya da Steven Spielberg’ün ‘Azınlık Raporu’ filmindeki başkahraman John Anderton’ın (Tom Cruise) olacakları gördüğü sanal ekranları düşünün.
‘EVET’ VE ‘HAYIR’ ÇARŞILARINDA SON DURUM
Bugün size oradan bildiriyorum.
Çevremi 360 derece sarmalayan panoramayı, şimdilik son 16 Nisan referandum istatistiklerini gösteren grafikteki gibi ikiye böldüm. Bir tarafa “evet” bir tarafa “hayır” çarşısı dedim. Anlaşılan 2019’da yapılacak başkanlık seçimine dek de durum değişmeyecek.