Yeni Türkiye’nin fotoğrafları
Kaç gündür şu fotoğraflara bakıp bakıp duruyorum. Biri başörtülü iki kadın polis, bir işçi kadını kollarından ve bacaklarından çekiştirerek yere yatırıyor.Bu fotoğrafları...
Kaç gündür şu fotoğraflara bakıp bakıp duruyorum. Biri başörtülü iki kadın polis, bir işçi kadını kollarından ve bacaklarından çekiştirerek yere yatırıyor.
Bu fotoğrafları ilk gördüğümde aklıma başörtüsü tartışmaları geldi.
Hep söylerim: Bu ülkede mesele hiçbir zaman başörtülü/başörtüsüz, Türk/Kürt ya da Sunni/Alevi olma meselesi olmadı.
Mesele hep varsılla yoksul, işçi ile patron meselesi oldu. Görüyorsunuz, başörtülü başörtüsüz fark etmiyor. Ülkenin kolluk kuvvetine mensuplarsa her zaman varsıldan, patrondan yana oluyor, işçinin, köylünün karşısına dikiliyorlar. Karşılarındakini de başörtülü başörtüsüz ayırt etmiyorlar.
Bayburt Grup diye bir şirket, “dünyanın en büyük serası” diye övündüğü serada çalışan bu kadınları sendikalı oldukları için kapının önüne koymuş.
Çalışma yasalarımız ve Anayasa’mız bu kadınlara sendikalı olma hakkını veriyor. Sendikalı olan birini işten çıkarmak resmen Anayasal suç.