“Yıldırım, kampanyadaki dağınıklığın mağduru”
İttifakların İstanbul seçimlerine dair stratejileri netleşiyor.Millet İttifakı tarafı, 31 Mart öncesindeki stratejisine “mağduriyet” ve “demokrasiye müdahale” söylemini eklemiş görünüyor....
İmamoğlu yine çok ön planda. Sokakta adam adama markajı ve sosyal medyanın en üst seviyede kullanımı ilk bakışta dikkat çeken detaylar.
Cumhur İttifakı ise her şeyden önce YSK kararı ile ilgili düştüğü “savunma” pozisyonundan çıkmak arzusunda. Bu nedenle, “en iyi savunma taarruzdur” yaklaşımıyla “seçimler yenileniyor çünkü çaldılar” söylemini öne çıkarıyor.
23 HAZİRAN’IN SLOGANI
YSK’nın seçimi iptal ettiği gün olan 6 Mayıs’tan beri dillendirilen bu söylemin temelinde “Binali Yıldırım’ın oylarını çaldılar, Yıldırım mağdur oldu” görüşü var. Meslektaşım Abdulkadir Selvi de dünkü yazısında AK Parti’nin “Asıl mağdur Binali Yıldırım” sloganı ile Yıldırım’ı öne çıkaracağını yazdı.
Ne yalan söyleyeyim, Yıldırım’ın mağdur olduğuna ben de inanıyorum.
Ancak bu mağduriyetin kaybettiği bir seçimin, YSK tarafından iptal edilmesiyle oluşmadığını düşünüyorum.
Peki neden oluştu?
Sayayım: