Anneler gününden yedi yüzyıl önceki Türkmen ve Tatar kadını
Anneler Günü kutlanmadan önce de anneler vardı. Bir Dominikan Keşişi 13. Yüzyılın sonlarında, Papa’nın emriyle Batı Asya’ya ve Anadolu’ya geliyor. Devir Selçuklu devri ve Moğolların yükseliş zamanı...
Keşiş Ricoldus de Monte Crucis, Bağdat’a kadar gidiyor, Moğol Hanı Argun’un sarayında konuk oluyor. 1300 yılında İtalya’ya dönüyor.
TÜRKMEN KADINI NASIL ANNE OLDU
İşte o keşiş, o tarihte “Türkiye” diye nitelediği topraklarda yaşayan Türkmen annesini bakın nasıl anlatıyor:
“Bu Türkmenler duvara benzer toprakla örtülü mağaralarından çıkageldiler ve büyük bir ordu oldular. Bunlar, bilhassa kadınları son derece korkunç ve kuvvetlidirler. Haklarında her şey bir yana, şahit olduğum bir mucizeyi anlatacağım. Seyahatimize devam etmek için yola koyulduğumuzda, develerimizin önünde gebe bir Türkmen kadın yürüyordu. Bu halde çöle vardığımızda gece bebeği gizlice, o kadar sessiz doğurdu ki içlerinden biri dahi hiçbir şey işitmedi. Sabah olduğunda küçük bebeği annesinin kollarında ağlar bulduk. Fakat ne doğum yapması ne de doğum sırasında çektiği ağrıları bizi yoldan alıkoydu. Böylelikle Türkmen kadın ağrı ya da acı hissetmeden sapasağlam kalktı, çocuğunu sırtına attı ve develerin önünde yola düştü.” (Ricoldus de Monte Crucis, Doğu Seyahatnamesi, Latince aslından çeviren Ahmet Deniz Altunbaş, Kronik Kitap, 2. Baskı, İstanbul 2018, s.42)