Doğu Fırat’ın yolu İdlib’den geçer
Tahran Doruğu, Astana Sürecinin başarıyla ilerlediğini gösterdi. Bazı sorunların varlığı, bu gerçeği değiştirmez. Biz Vatan Partisi olarak bu sürecin gelişmesine yönelik siyasetlerimizi ortaya koyuyoruz ve...
Tahran Doruğu, Astana Sürecinin başarıyla ilerlediğini gösterdi. Bazı sorunların varlığı, bu gerçeği değiştirmez. Biz Vatan Partisi olarak bu sürecin gelişmesine yönelik siyasetlerimizi ortaya koyuyoruz ve dün Tahran Doruğu’ndan çıkan bildiri, bizim siyasetimizi doğrulamıştır. Beş maddelik önerimizde de açıkladığımız gibi, bütün terör örgütleri silahlarını bırakacak!
Ne var ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugün yaptığı açıklamalar, Tahran Doruğu’na tamamen yabancı kaldığını gösteriyor. Erdoğan, tavrını şöyle açıklamış: “Rejimin çıkarları uğruna onbinlerce masum insanın öldürülmesine göz yumulması durumunda, biz böyle bir oyunun ortağı da seyircisi de olmayız.”
TAYYİP ERDOĞAN YÖNETİMİ TÜRKİYE’Yİ DEĞİL SİLAHLI MUHALEFETİ KORUYOR
Türkiye dış siyasetinin özellikle Suriye alanında iyi yönetilmediği ortadadır. Tahran buluşmasında bu gerçek bir kez daha ve çarpıcı boyutlarda sergilendi. Erdoğan’ın dünkü açıklaması da, Tahran Doruğu’nda kabul edilen 12 Maddelik Bildiriye ters düşmektedir.
Dün de yazdık: Sayın Tayyip Erdoğan, bir devlet adamı izlenimi bırakmadı, fakat gösteri aktörü görüntüsü verdi. Dış ve iç kamuoyuna yönelik mesajlarıyla itibar kaybetti. Güven kaybı devam ediyor.
Türkiye yönetimi, Astana sürecinde etkili olacak strateji ve siyasetlerden yoksun gözüküyor. Türkiye’nin hayatî çıkarlarını savunsa yeter. Ne yazık ki Tayyip Erdoğan bu süreçte Türkiye’den çok, Suriye’nin Silahlı Muhalefetinin temsilcisi gibi davranıyor. Zaten çıkmazı da burada.
TÜRKİYE’NİN SURİYE SİYASETİ