Hollanda Meclisi yargının yetkisini gasp edemez
Hollanda, geçen hafta Ankara’daki Büyükelçisini geri çekerek Türkiye ile diplomatik ilişkilerini askıya aldı. Arkasından Hollanda Temsilciler Meclisi’ne Ermeni Soykırımını tanıma önergesi getirildi ve...
Hollanda, geçen hafta Ankara’daki Büyükelçisini geri çekerek Türkiye ile diplomatik ilişkilerini askıya aldı. Arkasından Hollanda Temsilciler Meclisi’ne Ermeni Soykırımını tanıma önergesi getirildi ve komisyonda kabul edildi.
Diplomatik ilişkilerin askıya alınması ile 1915 yılındaki olayların ne ilişkisi var diye sorulacaktır elbette.
İlişkisi var. Ermeni kırımı yapıldığı iddiası, Birinci Dünya Savaşında da emperyalist bir propaganda idi, bugün de. O zaman İngiltere vardı bu kampanyanın merkezinde, şimdi ABD.
Hollanda da ne yazık ki ABD’nin kuyruğunda.
SOYKIRIM BİR SUÇ TANIMI
Soykırım, bir suç tanımıdır. Soykırım kavramı, hukuki bir kavramdır, günlük dilimizdeki kırım, katliam, karşılıklı kırım gibi kavramlardan farklıdır.
Soykırım suçu, Birleşmiş Milletler’in 1948 Soykırım Sözleşmesinde tanımlanmıştır. Suçun varlığına hükmedecek mahkeme de belirlenmiştir. Yalnız ve yalnız suç olduğu iddia edilen eylemin yapıldığı ülkenin mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi, soykırım suçunun işlendiğine karar verebilir. Hollanda Meclisi, mahkemenin yetkisini gasp edemez.
Kendisini uluslararası hukukla bağlı gören bir devlet kurumu, soykırım kararı alma yetkisi olmadığını bilmek durumundadır. Hukuk devletinden söz edenler, önce kendileri uluslararası hukuka uymakla yükümlüdürler.
AİHM’NİN ÜÇ KARARI
BM Soykırım Sözleşmesiyle belirlenen hukuktan söz ediyoruz. AİHM’nin üç ayrı kararı artık bu konuda ileri geri konuşulmasına olanak tanımıyor.
Birinci karar: AİHM 2. Dairesinin “Perinçek-İsviçre Davası” diye anılan yargılamadaki 17 Aralık 2013 günlü kararı.
...