Hz Ali ve Muaviye
Hz Ali ile Muaviye arasındaki mücadele, tarihte derin izler bırakmıştır. 7. Yüzyılın olayı, bugünlere kadar gelmiştir. Aradan 1300 yıl geçtiği halde, yaşanan toplumsal mücadelelerde bile onlara gönderme...
Hz Ali ile Muaviye arasındaki mücadele, tarihte derin izler bırakmıştır. 7. Yüzyılın olayı, bugünlere kadar gelmiştir. Aradan 1300 yıl geçtiği halde, yaşanan toplumsal mücadelelerde bile onlara gönderme yapılıyor.
AYNI TOPLUMSAL-SİYASAL ÇÖZÜM
Bütün Türkler ve Müslümanlar gibi benim de sevgim, Hz Ali’yedir. Hz Hasan ve hele Hz Hüseyin’in katledilmelerinin, derin acısı hepimizin yüreğinde yaşar. Ne var ki, olaylara tarihsel süreç açısından bakarsak, o savaşı Hz Ali de kazansa, Muaviye de kazansa, kuracakları toplumlar arasında bir fark bulunmuyordu. Arap Bedevi kabileleri Hz Muhammed önderliğindeki devrimle birleşmekte ve ümmet olmaktaydılar. Dolayısıyla medeniyete sıçrama sürecine girmişlerdi. Bu açıdan savaş, o medeniyet kuruculuğunun iktidar savaşıydı. Kurucuların soyu Hz Ali hanedanı da olabilirdi, ama Muaviye hanedanı oldu, Emevî devleti kuruldu. Hz Ali soyuna ise 12 İmam olarak büyük acılar ve çileler kaldı. Hz Ali tarafı kazansa, ağıt yakan taraf Emeviler olacaktı.
TARİHSEL SÜREÇ
Toplumun önündeki süreç, sınıflara bölünmek, ticaretin güvenliğini sağlamak, zenginleşmek, ordu ve devlet kurmak, bilimi geliştirmek idi. Hz Ali kazansa, yine Muaviye’nin programını uygulayacaktı. O program, Hz Muhammed’in Medeniyet Devrimi programıydı. O koşullarda Cromwell’i, Robespierre’i, Washington’u, Bismarck’ı, Karl Marx’ı, Lenin, Atatürk veya Mao’yu Arabistan’ın hükümdarı yapsanız, yine Muaviye’nin uyguladığı programı uygulayacaklardı. Çünkü toplumlara tarihsel olarak geldikleri eşiğin dışında bir program uygulatamazsınız. Bu kez kurulan devlet Emevi veya daha sonra Abbasi adını taşımayacaktı, Hz Ali’ni...